HARABE

Tek gözle dünyayı görmeye çalışan Suriyeli mülteci çocuk, Ahmed. İstemediği bir evlilik yapmak üzere olan Müslüman genç adam, Fatih. Başına buyruk,  heyecanlı Hristiyan genç kadın, Selin. Zorunda kaldıkları için Avrupa’ya kaçmak isteyen, farklı kültür, inanç ve ailelerden gelen bu üç karakterin yolu;  Müslüman ve Hristiyan iki aile büyüğü kadının aynı anda, aynı hastanede ölüp, cenazelerinin karışması ve yanlış gömülmesiyle İstanbul’da kesişir.  Çocukları kapkaç için kullanan, insan kaçakçılığı yapan, ‘Harabe’ isimli çeteye katılan Suriyeli mülteci çocuk Ahmed’in yardımıyla yaptıkları plan doğrultusunda, cenazesini bekleyen Hristiyan kadının yattığı tabuttan çaldıkları değerli broş, onları Ege denizinden İtalya’ya gidecek kaçak mülteci botuna kadar götürür.  Ege’den kalkan mülteci botunun batmasıyla, denizin sularına gömülen hayatlar ve geriye kalan bu üç karakterin anlattıklarıyla örülen; haklıyla haksızın, iyiyle kötünün, güzelle çirkinin, sınırla imkânın, cesaretle korkunun, gidenle kalanın, doğum ve ölümün bulanık izleri. Harabe…