YÖNETMEN KURGUSU

Orta yaşlı film yönetmeni Sinan hayalini kurduğu filmleri gerçekleştiremediği için bunalımdadır. Bir gece yarısı yürüdüğü sokakta bıçaklanır. Kan kaybeden Sinan düştüğü kaldırım kenarında adeta ölmeye yatar. Kendini, zihnini işgal eden geçmişe dair seslerin ve görüntülerin akışına bırakır. Bir caddenin kaldırımlarında dilenen Suriyeli mülteci Süveyde ve onu utançla izleyen kocası Ammar’la karşılaşmıştır. Onları Meriç nehrinden Türkiye sınırına zalimce geri itilirken de görmüştür Yabancı bir medya kuruluşunun temsilcisi, batıya iltica etmeye çalışacak bir mülteci ailesinin belgeseline para verecektir. Belgesel için Ammar ve ailesinin serüvenini kaydetmeye karar verilir. Gündüzlerini geçirdiği kahvenin dostu onu genç ve güzel Deniz’le görüştürür. Deniz Sinan’dan onu ölmüş abisinin arkadaşı olan Hamit Bey’le tanıştırmasını ister. Deniz’in hiç görmediği babası darbe yıllarında tutuklanıp işkencede ölmüş ve belirsiz bir yere gömülmüştür. Almanya’da mülteci olarak ölen annesi, kızından babasının mezarını aramasını istemiş ve onları ihbar eden kişinin, şimdinin zengin iş adamı Hamit olduğunu fısıldamıştır. Deniz Hamit aracılığıyla babasının kayıp mezarına ulaşabileceğini düşünüyordur. Sinan Deniz’in teklifini kabul eder ve bir film çekimine davet ettiği Hamit’le oyuncu olarak tanıştırır.