Senaryo yazma sürecine girdiğinizde her zaman kendinize neden diye sorun: karakterim neden bu hikayede yer alıyor? Karakterin hakkında ne hissediyorsun? Çünkü ancak bu şekilde gerçekten bu hikayeyi neden yazmak istediğini, karakterin tutkusunun nereden kaynaklandığını ve istediği şeyi neden istediğini kavrayabilirsin.
Bir yerden sonra, karakterin adına hayal kurabileceğin ve onun adına, geçmişinde yaşadığı bir takım anıları nasıl hatırlayabileceğini öğreneceksin. Bu gerçekleştiğinde artık güvendesin çünkü artık karakterin hikayenin çözümüne giden yolu bulmuş demektir.
İşte bu noktada bilmen gereken diğer bir şey, karakteri vurabileceğin zayıf noktanın ne olduğudur. Hayal edebileceğin en zor duruma onu nasıl düşürebilirsin? Öyle bir bela olsun ki, hem aşılması imkansız gibi görünsün hem de karakteri, amacı uğruna bu engeli aşmak için daha fazla hırslandırsın.
Bunu elde ettiğin an bir hikayen gelişmeye başlar ve sonraki adımı kestirmek çok kolaylaşır. Bu noktada tek yapman gereken rasyonel bir şekilde yaklaşıp kendine soru sormaktır: Karakterimin bu beladan kurtulmak için girdiği çabalar hangi sekansta gerçekleşecek? İşte senaryo yazmaya başladın bile.
Karakterini belaya bulaştırdığına göre dramatik yapıyı kurup zirveye taşıyacak tüm adımlar önüne tek tek serilecek demektir. Sekansları görüp hangi sekansın merkezine neyi yerleştireceğini görmeye başladığında artık güvende hissedebilirsin çünkü hikaye yavaş yavaş belirginleşmeye başlayacaktır.
Öncelikle elinde bir taslak oluşacaktır ve bundan sonra senaryoyu yazmaya başlayabilirsin.