Bir senaryo, sahneler, sekanslar ve bölümler aracılığıyla kurulup gerilim ve çatışmayı kullanarak izleyicide korku ve umut duygularını uyandırır. Ancak bir senaryo yapısı kurmanın en temel yolu, olay örgüsünün beş ana dönüm noktası ile gerçekleşmektedir.
“Bana kalırsa, bir senaryo iki kişi arasında gerçekleşen dört ya da beş andan ibarettir. Geri kalan kısımlar bu anların şiddetini ve etkisini ortaya koymak için bulunurlar. Tüm senaryo bunun içindir. Hatta diğer her şey.” – Robert Towne
1. Başlangıç Kıvılcımı
Saldırı başlangıcı olarak da anılan başlangıç kıvılcımı, hikayedeki ana gerilimi kuracak olan bela, tehlike ya da durumun ilk defa hissettirildiği dönüm noktasıdır. Genellikle ilk sekansın sonunda yer alır. Ancak, bazen bir filmin ilk dakikalarında da gerçekleşebilir.
2. Kilitlenme
Kahramanın, hikayedeki ikilem ya da açmaza kilitlendiği ve genelde ilk perdenin sonunda gerçekleşen olaydır. Böylece, kilitlenme ile birlikte kahramanımız ikinci perdede aktarılacak olan amacına yönelik yeni bir yola sapar.
3. İlk Doruk Noktası
Genelde ikinci perdenin ortasında gerçekleşen ilk doruk noktası, hikayede dengeleri değiştirebilen bir olay olsa da kilitlenme ya da ana doruk noktası kadar hayati değildir. İkinci perdede gerçekleşen dönüm noktaları içerisinde ikinci en yüksek ya da ikinci en düşük olay olarak görülebilir. Halledilmesi gereken ikincil dereceden önemli bir olaydan ibarettir.
4. Ana Doruk Noktası
Ana doruk noktası ikinci perdenin sonunda gerçekleşir ve ana gerilimi sona erdirmekle birlikte üçüncü perde için yeni bir gerilim unsurunun oluşmasını sağlar.
5. Üçüncü Perde Şaşırtmacası
Üçüncü perdede yer alan olayların seyrini beklenmedik bir şekilde değiştiren olaydır. Bu unsur olmadan, üçüncü perdede yer alan olaylar çok tahmin edilebilir ve düz kalmaktadır. Bu aynı zamanda kahramanımızın geçmesi gereken son sınav olabilmektedir.