Yazılar

TRT Ortak Yapımı “Uzun Zaman Önce” 7. Boğaziçi Film Festivali’nde Seyirci ile Buluştu

7. Boğaziçi Film Festivali Ulusal Yarışma bölümünde yer alan Cihan Sağlam imzalı TRT ortak yapımı “Uzun Zaman Önce” İstanbul’da seyirci ile buluştu.

Film gösterimi sonrasında filmin yönetmeni Cihan Sağlam, başrol oyuncuları Onur Dikmen, Serdar Orçin ve film ekibinin katılımıyla bir soru cevap etkinliği gerçekleşti. Soru cevap etkinliğinin moderasyonunu ise Kürşat Saygılı üstlendi.

İlk uzun metraj kurmacasına imza atan Cihan Sağlam’ın Uzun Zaman Önce filmi, kardeşlik, vicdan, şüphe ve yalnızlık temalarını bir dram-gerilimde bir araya getiriyor. Mesafeli olduğu eşinin onu aldattığından şüphlenen Ahmet’in, kasabaya yeni gelen gizemli bir yabancıdan şüphelenmeye başlaması ve kardeşi Mehmet ile birlikte bir cinayet planına girişmesi üzerinden şekillenen film, gizli aile sırlarının ortaya çıkışı, bağlılıkların kopması ve kana bulanan vicdanların hikayesini anlatıyor. Filmin başrollerini ise Onur Dikmen, Serdar Orçin ve Nihan Dengiz Okutucu paylaşıyor.

Filmin akışına yönelik gelen bir eleştiriye cevap veren ve filmin yönetmenliğinin yanı sıra senaryosunu da üstlenen Sağlam, “Sinema perdesinde izlediğimiz şeylerin normal hayatın hızından farklı olması gerektiğini düşünüyorum. Yönetmenin her şeyi söylediği ve kendi fikirlerini seyirciye empoze etmeye çalıştığı filmlerden hoşlanmıyorum. Benim en sevdiğim kitaplar ve filmler beni tekrar geriye dönmeye, tekrar geriye bakmaya sevk edenler oldu. Seyircinin aktif olduğu sinemayı, tekrar tekrar üzerine düşünülmesini istediğim bir film yapmak istedim.” dedi. Seyirciyle filmin arasında yönetmenin girmemesi gerektiğini savunduğunu belirten Sağlam; “Film seyircinin kendi hayal gücüyle birleşmeli ve onun için anlam kazanmalı.” dedi. Filmi izlemeye ailesinin de geldiğini belirten yönetmen, özellikle onlara da teşekkürlerini sundu.

Filmin başrollerinden Serdar Orçin ise normalde canlandırdığı rollerden farklı bir rolde seyirci karşısına çıkmak ve senaryoyu okuduğu zaman nasıl hissettiği sorusuna cevap olarak; “Birçok yönetmen benim için belirli bir karakter tipine bağlı kalıyordu. Ama ben bir oyuncuyum, farklı rolleri canlandırabiliyorum. Bunu gören yönetmenlerle çalışmak çok güzel. Bir şeyi iyi yaparsanız bir sonraki projede de aynı role yerleştiriliyorsunuz. Ancak şimdi artık oyuncunun başka rollerin de altından kalkabileceği konusunda yönetmenler ikna olmaya başladı.” diyerek bu rolde olduğu için çok mutlu olduğunu belirtti. Yönetmeni tebrik eden oyuncu, senaryoyu okuduğunda çok sevdiğini ve teklif geldiğinde çok sevindiğini söyledi.

TRT Ortak Yapımı “Kovan” 7. Boğaziçi Film Festivali’nde Seyirci ile Buluştu

7. Boğaziçi Film Festivali Ulusal Yarışma bölümünde yer alan Eylem Kaftan imzalı TRT ortak yapımı “Kovan” filmi, İstanbul’da seyirci ile buluştu.

Yoğun katılım ile gerçekleşen filmin gösteriminin ardından, filmin yönetmeni ve senaristi Eylem Kaftan, başrol oyuncularından Meryem Uzerli, Feyyaz Duman, Burcu Salihoğlu ve film ekibi seyircilerin karşısına çıktı.

Dünya prömiyerini 26’ncı Uluslararası Adana Film Festivali’nde yapan filmde Almanya’da yaşayan Ayşe’nin kendini keşfetme yolculuğu takip eden Kovan, bir kadının kendini keşfetme yolculuğunu temel alıyor. Annesinin hastalık haberini almasıyla memleketi Artvin’e geri dönen genç kadın, geride bıraktığı hayatın ağırlığıyla yüzleşmek zorunda kalıyor. Annesi vasiyeti olarak Ayşe’ye, ona da kendi annesinden yadigar kalan arılığı bırakıyor. Almanya’da kurmaya çalıştığı hayattan apayrı bir yola sürüklenen Ayşe için doğa ile bütünleşme ve kendini kabullenme süreci başlıyor ve sözde yenilgilerin aslında yeni kapılar açtığı bir kez daha gözler önüne seriliyor.

İstanbul gösterimini T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü, Kurumsal İş Ortağı TRT, Global İletişim Ortağı Anadolu Ajansı ve Kurumsal İletişim Ortağı Türk Medya’nın destekleriyle gerçekleşen 7. Boğaziçi Film Festivali, kapsamında gerçekleştiren filmin gösteriminin ardından seyircilerle buluşan film ekibinden Meryem Uzerli filmin doğaya dokunan yanına değinerek; “Her mesleğin bir zorluğu var. Film yapmak tabii ki çok zor bir şey, çok önemli bir şey. Şu andaki doğanın durumu sebebiyle bence bu konuda aracılık etmek daha önemli. Arılar olmazsa biz olamayız. Arılar her geçen gün daha da azalıyor. Film çekmek, sanat tabii ki çok önemli ama bizim doğamız şu anda ölüyor.” diye konuştu. Filmin temeline Macahel saf kafkas arılarının alınması da seyircilerden övgü aldı.

“Ekosistemi bozan tek varlık olan insanın haddini biraz aştığını düşünüyorum. Bu film aslında insana biraz dur demeyi hedefleyen bir film. Hepimiz doğaya yabancılaşmış durumdayız, kendimizi çok önemsiyoruz.” diye konuşan yönetmen Eylem Kaftan, doğanın daha fazla dikkate alınması gerektiğini belirtti. Bu filmde arılara hiçbir şekilde zarar verilmediğini belirten yönetmen, Artvin Arıcılar Derneği ve Macahel Arıcılar Derneği ile çalıştıklarını ve sahneler için kendiliğinden ölen arıları biriktirdiklerini söyledi.

Başrol oyuncusu Meryem Uzerli hakkında da konuşan yönetmen ilk başta oyuncusuna karşı önyargılı olduğunu belirti. “Biz sanat sineması tutkunları popüler oyunculara karşı biraz önyargılı kalıplar barındırıyoruz. İlk görüşmemizde de çok önyargılı gitmiştim. Hatta bu rol için uygun olmadığını düşündüğümü de söyledim. Ancak zamanla beni çok şaşırttı. Bana ‘Bu filmi kimse izlemesin, önemli değil. Biz kendi aramızda izleyelim. Bu benim için bir okul’ demişti. Hakikaten de hepimiz için öyleydi.” diye konuştu.