Ciddi bir çatışma barındıran dramatik bir durumun kurulmasıyla birlikte, öyle ya da böyle çözülmesi gereken bu süreci takip eden izleyici, hikayenin ne tarafa doğru evirileceğini tahmin etmeye çalışarak ana karakter için umutlanıp korkmaya başlar ve kahramanın bu sorunun üstesinden gelemediği vakit, karşı karşıya kalacağı boşluğun farkına varır.
Sorunu (yanlış anlaşılma, bir hata ya da adaletsizlik üzerine başlamış olabilir) çözmek için girişilen çabalar –ikinci perdenin başı- aksiyonun yükselmesini sağlayan bir dizi sekansın gelişmesine yol açar.
Umut ve beklenti oluşturularak alternatif çözüm yolları sınanır ve değerlendirilir, şüphe ve kararsızlıklarla mücadele edilir ve son olarak kararların verilmesiyle aksiyon başlar. İlk engellerin üstesinden gelindiğinde, ikinci perdenin ortası, olayla öyle bir noktaya varır ki, izleyicinin olumlu ya da olumsuz bu işin çözüleceğine dair inancı artar. (İlk doruk noktası)
Ancak bir önceki eylemlerin sonuçları, kötü adamın yeni planı, yeni engeller ve çatışmalar, karakterimizin sahip olduğu tüm güçlerini, zekasını ve yeteneğini ortaya koymasına neden olur. İzleyici, ikinci perdenin sonunda yer alan ana doruk noktasına kadar her adımda hikayeye daha fazla dahil olur.
Bu, kahramanın amacına karşı duyduğu arzunun en üst düzeye eriştiği noktadır. Elinde olan her türlü imkanı kullanmıştır. Sorun çözülür ve yeni bir aksiyon, daha sakin bir gerilimle devam eder.