Herkes diyalog olarak adlandırdığımız şeyi yazabilir ama iyi diyalog yazmak kolay iş değildir. İyi bir kulağınız olmanız için çok çalışıp sabırlı olmalısınız. Diyalog, senaryo yazımının çok önemli bir unsurudur.
Senaryoda, konuşmaya diyalog denir ancak her gündelik konuşmaya diyalog denemez. Çünkü gerçek konuşma sıkıcıdır. Gerçek bir konuşmanın transkriptini okuduğunuzda –tartışmalı bir konuyu hararetli bir şekilde tartışıyor da olsa- ne kadar absürt olduğunu anlarsınız. Gerçek konuşma, bağlamdan yoksun, sakız gibi uzayabilen, gevşek ve odağını kaybetme ihtimali olan bir konuşmadır. Ve çoğunlukla çok az bilgi içerir.
Alfred Hitchcock iyi bir hikaye hakkında konuşurken ‘sıkıcı tarafları çıkartılmış hayat’ der. Diyalog için de farklı bir durum yoktur.
Dolayısıyla iyi diyalog yazımı gerçeği olduğu gibi, yani gerçek konuşmamızı yansıtmak demek değildir. Gerçekçi bir diyalog işe sadece biraz gerçekçilik katar, o kadar. Diyalog yazımı ustalıkla yapılan bir kandırmacadır. Bu senaristin, gerçekte olmayan diyaloglar yazmasına anlamına gelmemelidir. Kulağa inandırıcı gelmeli ancak kulağa inandırıcı ve sahici gelen bir diyalogla aslında gerçek hayatta karşılaşmayız. Dolayısıyla ortada bir tezat vardır.
İyi yazılmış diyaloğa belirli bir ritim hakimdir, dolayısıyla çok kolay okunur. Pinpon masasındaki top gibi, sıkıştırılmış ve hızlıdır. Sözlü alışveriş, bir kişiden diğerine geçerek iki taraftan biri kazanıncaya kadar gücün el değiştirmesini sağlar. Senaryoda diyalog, bolca çatışma içermelidir. Ve karakterler çok nadiren gerçekte ne demek istediklerini söylerler: diyalog aslında tamamen alt metinle alakalıdır.
İyi yazılmış bir diyalog, hikayeyi ilerletmekle birlikte karakterlerin ete kemiğe bürünmesini sağlar. Bu bölümde, basit ve işe yarar bir takım öneri ve kuralları öğrenmekle birlikte, inandırıcı ve öne çıkan diyalog yazarken insanların genelde düştükleri hatalardan kaçınmayı öğreneceksiniz.