“Dramatik etki, yaşanması mümkün olan şeyler üzerinden sağlanır, olası şeyler üzerinden değil.” – Aristo
Senaristin harekete geçirdiği bir dizi olay sadece inandırıcı bir rota izlemekle kalmayıp aynı zamanda izleyiciyi sunulandan farklı bir çıkış yolu olmadığına ikna etmelidir. Bu kaçınılmazlık hissi, bir avuç karakterin geri dönüşü olmayan bir yolda ilerledikleri hissi, bir senaristin ulaşabileceği en üst başarıdır.
Olaylar geliştikçe bu kaçınılmaz hissi gereği, olayların farklı şekilde gerçekleşme ihtimali olmadığına ikna oluruz. Dikkate alınması gereken bir diğer şey ise izleyicinin olacakları tahmin etme kapasitesidir. Eşit derecede inandırıcı iki farklı çıkış yolu olduğunda izleyicinin bir sonraki sahnede, sekansa ya da filmin sonunda neler olacağını öngörmesi zorlaşır ve bu da öngörülmez bir hikayenin oluşmasını sağlar. Aynı zamanda, yolculuğun ya da hikayenin her bir adımı inandırıcıysa ve ne Tanrının ne de yazarın bu işte bir parmağı varmış gibi durmuyorsa, işte o zaman hikayedeki olaylar kaçınılmaz bir şekilde gerçekleşiyor izlenimi verecektir.