Yazılar

TRT Ortak Yapımı “Omar Ve Biz” Dünya Turunda

Yönetmenliğini Maryna Er Gorbach ve Mehmet Bahadır Er ‘in yaptığı TRT ortak yapımı “Omar ve Biz” kasım ayında uluslararası dört festivale katılacak.

Festival yolculuğuna Varşova Film Festivali’nde aldığı ödül ile başlayan “Omar ve Biz” filmi Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde de en çok tartışılan filmlerden oldu. Yönetmenliğini başarılı çift Maryna Er Gorbach ve Mehmet Bahadır Er ‘in yaptığı “Omar ve Biz” kasım ayında iddialı bir dünya turuna çıkıyor.

İlk olarak 5-10 Kasım tarihlerinde Almanya’da düzenlenen 29. Cottbus Film Festivali’nde Kültürlerarası Dialog Yarışması’na katılacak olan film, 8-15 Kasım tarihleri arasında Hindistan’da gerçekleşen 25. Kolkata Film Festivali’nin Uluslararası Ana Yarışması’nda yarışacak. “Omar ve Biz” daha sonra 14-24 Kasım tarihleri arasında Almanya’da gerçekleşen 68. Mannheim-Heidelberg Uluslararası Film Festivali Özel Gösteriminde yer alacak ve 16-24 Kasım tarihlerinde ise Fas’ta düzenlenen 24. Rabat Film Festivali’nin Uluslararası Yarışma bölümünde yarışacak.

Filmin ana karakterleri Omar ve Mariye; Taj Sher Yakub ve Hala Alsayasne, Türkiye’de geçici göçmen olarak yaşayan Suriye’li iki göçmen oyuncu tarafından canlandırılıyor. Filmin oyuncuları göçmen olmaları sebebiyle vize alamadıklarından dolayı yurtdışı gösterimlere katılamıyacaklar ancak sanatları ile sınırlar aşmaya devam edecekler.

Kültür Bakanlığı desteği ve TRT ortaklığı ile çekilen “Omar Ve Biz”, Türkiye | Yunanistan sınırında yaşayan emekli komutan İsmet (Cem Bender)’in komşusu Sabri (Menderes Samancılar)’nin hayatını kurtaran iki göçmeni evlerinde misafir etmeye başlaması ile istemediği iki yeni komşusuyla arasındaki derin çatışmalı hikayeyi anlatıyor.

Filmi izleyenler, oğlu Kemal’in (Ushan Çakır) kendisinden kaçarak Amerika’ya yerleşen ve uzun yıllar sınır görevi yaptıktan sonra yeni emekli olmuş bir askerin iki göçmenle komşu olmak zorunda kalması ile kendisini beklemediği olaylar içinde bulmasını takip ederken İsmet’in yaşadığı insani tecrübe ile politik bakış açısı, önyargılarıyla yüzleşmesi yolculuğuna tanık olacaklar.

“Omar ve Biz” Türkiye Prömiyerini Antalya’da Gerçekleştirdi

Dünya prömiyerini gerçekleştirdiği Varşova Film Festivali’nden, Ekümenik Jüri tarafından En İyi Film ödülüne layık görülerek dönen TRT ortak yapımı “Omar ve Biz”, Türkiye’deki ilk gösterimini 56. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde gerçekleştirdi.

Yönetmenliğini Maryna Er Gorbach ve Mehmet Bahadır Er’in yaptığı filmin gösteriminin ardından film yönetmenleri, filmin oyuncuları Cem Bender, Taj Sher Yakub, Uygar Tamer, Ushan Çakır, Timur Ölkebaş ile filmin görüntü yönetmeni Aydın Sarıoğlu’nun katılımıyla soru-cevap bölümü gerçekleşti. Seyircilerin film ekibine sorular sorduğu etkinliğin moderatörlüğünü ise Muammer Brav üstlendi.

Film, Türkiye-Yunanistan sınırında yaşayan emekli komutan İsmet’in komşusu Sabri (Menderes Samancılar)’nin hayatını kurtaran iki göçmeni evlerinde misafir etmeye başlaması ile istemediği iki yeni komşusuyla arasındaki derin çatışmalı hikâyeyi anlatıyor. Filmin başrollerinde ise başarılı oyuncular Cem Bender ve Menderes Samancılar yer alıyor.

Gösterim öncesi ekibin tanıtılmasının ardından sözü ilk alan kişi Maryna Er Gorbach oldu ve seyircilere teşekkür ederek sözlerine başladı. İnsanların birbirinden nefret etmesi için onlarca sebep üretiliyor; kültür farkları, haberler, politika vs. Bu çok kolay, karşımızdaki kişiye sadece insan olduğu için saygı göstermek ve bilmediğimiz kişiyi insan olarak kabul etmek, nefrete karşı durmak için bu filmi yaptık, dedi.

Film gösteriminden sonra soru cevapta merak edilen konulardan birisi de yönetmen çiftin birlikte çalışma biçimi oldu.

Mehmet Bahadır Er aralarında iş bölümü yapmadıklarını belirterek; “İşi bölmüyoruz. Beraber düşünüyoruz, biz sadece iki yönetmen olmanın dışında , kadın-erkek, farklı kültürleri de iç içe barındırıyoruz. İşi bölmüyoruz ama doğamız gereği farklı noktalardan bakıyoruz.” dedi.

Cem Bender’in oyunculuğu ve Taj Sher Yakub da seyirciden övgü aldı. Taj Sher Yakub yedi sene önce Türkiye’ye geldiğini, Türkçe öğrendiğini, filmin senaryosunu ilk okuduğunda yalnızca filmin bir Suriye hikayesi olmadığını ve evrensel boyutunu gördüğünü ve Omar karakteri ile birçok mültecinin sorunlarını anlatabildiği için mutlu olduğunu söyledi.

Yönetmen Mehmet Bahadır Er; “Zamansız bir hikaye anlatmak istedik, bir antik kentin yıkıntılarında hikayeyi başlattık. Filmdeki olayların kaç günde geçtiğini, göçen karakterlerin nereli olduğunu, güncel politik değerlere odaklanmak yerine geçicilik meselesi bizim için çok değerliydi. Bunun için de sembolleri böyle kullandık.” diye belirtti. Ancak sahip olduklarımızdan vazgeçtiğimiz zaman yeni bir başlangıç yapabileceğimizi belirten yönetmen, filmin temelinde “insanlık ve vicdan” olgusunun yer aldığının altını çizdi.

7. Boğaziçi Film Festivali’nin Ödülleri Sahiplerini Buldu

TRT ortak yapımları Beyoğlu Ses Tiyatrosu’nda gerçekleşen 7. Boğaziçi Film Festivali kapanış ve ödül gecesinden 4 ödülle döndü.

“Dilsiz” filmindeki performansıyla Andreas Sinanos En İyi Görüntü Yönetmeni Ödülü’nü kazandı. “Uzun Zaman Önce” filmdeki performansıyla Nihan Dengiz Okutucu En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’nü Nalan Kuruçim’in elinden aldı. En İyi Kurgu Ödülü’nün sahibi ise “Kovan” filminden Erkan Erdem oldu. FİYAB Yapımcı Ödülü için ilk ya da ikinci filmini çekmiş yapımcılar değerlendirildi ve “Kapan” filmi ile Seyid Çolak yılın yapımcısı seçildi.

Dolu Dolu Bir Festival Geride Kaldı

Çok sayıda konuğun katıldığı gecede, Koreli usta yönetmen Kim Ki Duk’a da Onur Ödülü verildi. Gecenin açılış konuşmasını Festival Başkanı Ogün Şanlıer yaptı. Şanlıer; “İnanılmaz bir hafta oldu. Salonlarımız tıklım tıklım doldu. Gösterimlerimiz, panellerimiz, masterclass etkinliklerimiz dopdolu geçti. İstediğimiz de buydu. Bunu yapabildiğimiz için çok mutluyuz.” dedi ve festival konuklarına ve katılımcılarına geldikleri için çok teşekkür etti.

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü, Kurumsal İş Ortağı TRT, Global İletişim Ortağı Anadolu Ajansı ve Kurumsal İletişim Ortağı Türk Medya’nın destekleriyle gerçekleşen 7. Boğaziçi Film Festivali düzenlenen ödül töreniyle sona erdi. Türkiye ve dünya sinemasının en yeni örneklerini İstanbullu sinemaseverlerle buluşturan festivalde bu yıl 25 ülkeden toplam 83 film gösterildi ve aralarında Briallante Mendoza, Parviz Shahbazi, Kim Ki Duk’un da olduğu birçok usta sinemacı festivalin konuğu olarak İstanbul’da buluştu.

Kim Ki Duk Onur Ödülü Aldı

Gecenin ilk ödülü Koreli usta yönetmen Kim Ki Duk’a sunulan Onur Ödülü oldu. Ödülünü Festival Başkanı Ogün Şanlıer’in elinden alan usta yönetmen, festivale bu ödül için teşekkür etti ve “Öncelikle bu değerli festivalden davet aldığım için çok mutluyum. Çok teşekkür ederim. Tüm bu süreç kapsamında benim filmlerimi izleyen ve seven seyircilere çok teşekkür ederim. Özellikle dün gerçekleşen masterclass etkinliği benim için çok mutlu geçti. Özellikle bu ödül için de teşekkür ederim. Bundan sonra da yeni filmler yaratmak için çok daha azimli şekilde çalışacağım. Bu güzel festivalden dolayı hepinizi tebrik ederim.” dedi.

Kim Ki Duk Onur Ödülü Aldı

Gecenin ilk ödülü Koreli usta yönetmen Kim Ki Duk’a sunulan Onur Ödülü oldu. Ödülünü Festival Başkanı Ogün Şanlıer’in elinden alan usta yönetmen, festivale bu ödül için teşekkür etti ve “Öncelikle bu değerli festivalden davet aldığım için çok mutluyum. Çok teşekkür ederim. Tüm bu süreç kapsamında benim filmlerimi izleyen ve seven seyircilere çok teşekkür ederim. Özellikle dün gerçekleşen masterclass etkinliği benim için çok mutlu geçti. Özellikle bu ödül için de teşekkür ederim. Bundan sonra da yeni filmler yaratmak için çok daha azimli şekilde çalışacağım. Bu güzel festivalden dolayı hepinizi tebrik ederim.” dedi.

En İyi Film Ödülü “Aidiyet”in Oldu

Başkanlığını yönetmen Mahmut Fazıl Coşkun’un yaptığı ve oyuncu Cemre Ebuzziya, senarist, sanat yönetmeni ve fotoğrafçı Ebru Ceylan, yazar Mustafa Çiftçi ile oyuncu Nalan Kuruçim’den oluşan Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması jürisi Burak Çevik’in yönettiği “Aidiyet”i festivalin en iyi yerli filmi seçti. Ödülünü Ebru Ceylan’dan teslim alan Çevik; “Bazen filmi kime yaparım diye düşünüyorum. Aslında festivaller için, eleştirmenler için ya da ödül için yapmıyorum. Geceleri daha iyi uyuyabileyim diye yapıyorum. Daha uzun ve güzel düşler görebileyim diye yapıyorum. Bu cesur jüriye de bu düşe katıldığı için teşekkür ediyorum.” dedi.

100.000 TL değerindeki Altın Yunus Ödülü’nün sahibi olan “Aidiyet”, aynı zamanda en iyi senaryo dalında da ödül aldı. Yarışmada En İyi Yönetmen ödülü “Bağlılık – Aslı” filmiyle Semih Kaplanoğlu’na verilirken, “Nuh Tepesi” filmindeki rolüyle Ali Atay En iyi Erkek Oyuncu ödülünü aldı.

Altın Yunus “Yuvaya Dönüş / Homeward”un oldu

Bu yıl Uluslararası Uzun Metraj Film Yarışması’nda 50.000 TL değerindeki Altın Yunus Ödülü ise yönetmen Nariman Aliyev’in “Yuvaya Dönüş / Homeward” adlı filmine gitti.

Filipinli yönetmen Brillante Mendoza’nın jüri başkanı olduğu yarışmada, 7. Boğaziçi Film Festivalinde “Karanlık Bir Adam / Criminal Man” isimli filmi ile yönetmen Dmitry Mamuliya Uluslararası Uzun Metraj Film Yarışması Jürisi tarafından En İyi Yönetmen seçildi.

Yarışmada En İyi Kadın Oyuncu “Aga’nın Evi / Aga’s House” filmi ile Adriana Matoshi, Rozafa Celaj, Shengyl Ismaili ve Melihate Qena arasında paylaştırılırken, En İyi Erkek Oyuncu “Yuvaya Dönüş / Homeward” filmiyle Akthem Seitablayev oldu. Jüri Özel Ödülü de “Aga’nın Evi / Aga’s House” filmiyle Lendita Zeqiraj’a gitti.

Kısa Filmlere Büyük Destek

7. Boğaziçi Film Festivali’nin ulusal ve uluslararası kısa film yarışmasında ise toplam 70 bin TL değerinde ödüller dağıtıldı. Nazlı Eda Noyan ve Agron Domi’den oluşan Kısa Kurmaca Film Yarışması Jürisi, ulusalda “Boşluk”, uluslararası yarışmada ise “Nefta Futbol Kulübü / Nefta Football Club” adlı filmleri En İyi Kısa Kurmaca Film seçti. Zeynep Gülru Keçeciler, Fırat Sayıcı ve Mohammed Siam‘ın oluşturduğu Kısa Belgesel Film Yarışması Jürisi ise, ulusalda “Amca”, uluslararasında ise “Uçamayan Süper Kahraman / Superhero Without Superpower”ı En İyi Kısa Belgesel Film seçti. “Nefta Futbol Kulübü / Nefta Football Club” ayrıca, 25.000 TL değerindeki Ahmet Uluçay Büyük Ödülü’nün de sahibi oldu. 5.000 TL para ödüllü İstanbul Medya Akademisi Genç Yetenek Ödülü’nün kazananı ise, Gökalp Gönen’in “Avarya” adlı kısa filmi oldu.

TRT Ortak Yapım Ödülü “Kar ve Ayı” Projesinin Oldu

TRT’nin kurumsal iş ortaklığıyla düzenlenen Bosphorus Film Lab’in kazananları da gecede belli oldu.

Pitching kategorisinde verilen ve TRT Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Alcan’ın açıkladığı TRT Ortak Yapım Ödülü “Kar ve Ayı” adlı projeye giderken, Postbıyık Renk Düzenleme Ödülü de   Postbıyık kurucu ortaklarından Yalın Özgencil tarafından “İlk Taşı En Dertli Olan Atsın” projesine verildi.

Work in Progress kategorisinde 25.000 TL değerindeki T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Özel Ödülü’nü takdim eden Sinema Genel Müdürü Erkin Yılmaz, Fatih Özcan’ın “Mavzer” adlı projesini seçtiklerini söylerken, bu yıl ilk kez verilen CGV Mars Film Dağıtım Ödülü ise, CGV Mars Dağıtım İçerik Alım Müdürü Firuzan Koçak tarafından Hacı Orman’ın “Körleşme” adlı projesine verildi.

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü, Kurumsal İş Ortağı TRT, Global İletişim Ortağı Anadolu Ajansı ve Kurumsal İletişim Ortağı Türk Medya’nın destekleriyle gerçekleşen 7. Boğaziçi Film Festivali, 18-25 Ekim 2019 tarihleri arasında İstanbullu sinemaseverlerle buluştu.

7. BOĞAZİÇİ FİLM FESTİVALİ ÖDÜLLER
ULUSAL UZUN METRAJ FİLM YARIŞMASI

En iyi Ulusal Uzun Metraj Film Ödülü (100.000 TL): Aidiyet (Burak Çevik)
En İyi Yönetmen Ödülü (20.000 TL): Semih Kaplanoğlu (Bağlılık – Aslı)
En İyi Kadın Oyuncu Ödülü (15.000 TL): Nihan Dengiz Okutucu (Uzun Zaman Önce)
En İyi Erkek Oyuncu Ödülü (15.000 TL): Ali Atay (Nuh Tepesi)
En İyi Senaryo Ödülü (10.000 TL): Burak Çevik (Aidiyet)
En İyi Görüntü Yönetmeni Ödülü (10.000 TL): Andreas Sinanos (Dilsiz)
En İyi Kurgu Ödülü (10.000 TL): Erkan Erdem (Kovan)
FİYAB Yapımcı Ödülü (10.000 TL): Seyid Çolak (Kapan)

ULUSLARARARASI UZUN METRAJ YARIŞMA

En iyi Uzun Metraj Film Ödülü (50.000 TL): Yuvaya Dönüş / Homeward (Nariman Aliyev)
En İyi Yönetmen Ödülü (15.000 TL): Dmitry Mamuliya (Karanlık Bir Adam / Criminal Man)
En İyi Kadın Oyuncu Ödülü (10.000 TL): Adriana Matoshi, Rozafa Celaj, Shengyl Ismaili, Melihate Qena (Aga’nın Evi / Aga’s House)
En İyi Erkek Oyuncu Ödülü (10.000 TL): Akthem Seitablayev (Yuvaya Dönüş / Homeward)
Jüri Özel Ödülü (10.000 TL): Aga’nın Evi / Aga’s House (Lendita Zeqiraj)

KISA KURMACA VE BELGESEL YARIŞMASI

En İyi Ulusal Kısa Kurmaca Film Ödülü (10.000 TL): Boşluk (Elif Eda Karagöz)
En İyi Ulusal Kısa Belgesel Ödülü (10.000 TL): Amca (Senem Bay)
En İyi Uluslararası Kısa Kurmaca Film Ödülü (10.000 TL): Nefta Futbol Kulübü / Nefta Football Club (Yves Piat)
En İyi Uluslararası Kısa Belgesel Ödülü (10.000 TL): Uçamayan Süper Kahraman / Superhero Without Superpower (Beatrice Baldacci)
Ahmet Uluçay Büyük Ödülü (25.000 TL): Nefta Futbol Kulübü / Nefta Football Club (Yves Piat)
İstanbul Medya Akademisi Genç Yetenek Ödülü (5.000 TL): Avarya (Gökalp Gönen)

BOSPHORUS FİLM LAB

Pitching Kategorisi
TRT Ortak Yapım Ödülü: Kar ve Ayı
Yönetmen: Selcen Ergun
Yapımcı: Nefes Polat
PostBıyık Renk Düzenleme Ödülü: İlk Taşı En Dertli Olan Atsın
Yönetmen: Atıl İnaç
Yapımcı: Derya Tarım

Work in Progress Kategorisi
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Özel Ödülü (25.000 TL): Mavzer
Yönetmen: Fatih Özcan
Yapımcı: Enes Erbay
CGV Mars Film Dağıtım Ödülü: Körleşme
Yönetmen: Hacı Orman

TRT Ortak Yapımı “Uzun Zaman Önce” 7. Boğaziçi Film Festivali’nde Seyirci ile Buluştu

7. Boğaziçi Film Festivali Ulusal Yarışma bölümünde yer alan Cihan Sağlam imzalı TRT ortak yapımı “Uzun Zaman Önce” İstanbul’da seyirci ile buluştu.

Film gösterimi sonrasında filmin yönetmeni Cihan Sağlam, başrol oyuncuları Onur Dikmen, Serdar Orçin ve film ekibinin katılımıyla bir soru cevap etkinliği gerçekleşti. Soru cevap etkinliğinin moderasyonunu ise Kürşat Saygılı üstlendi.

İlk uzun metraj kurmacasına imza atan Cihan Sağlam’ın Uzun Zaman Önce filmi, kardeşlik, vicdan, şüphe ve yalnızlık temalarını bir dram-gerilimde bir araya getiriyor. Mesafeli olduğu eşinin onu aldattığından şüphlenen Ahmet’in, kasabaya yeni gelen gizemli bir yabancıdan şüphelenmeye başlaması ve kardeşi Mehmet ile birlikte bir cinayet planına girişmesi üzerinden şekillenen film, gizli aile sırlarının ortaya çıkışı, bağlılıkların kopması ve kana bulanan vicdanların hikayesini anlatıyor. Filmin başrollerini ise Onur Dikmen, Serdar Orçin ve Nihan Dengiz Okutucu paylaşıyor.

Filmin akışına yönelik gelen bir eleştiriye cevap veren ve filmin yönetmenliğinin yanı sıra senaryosunu da üstlenen Sağlam, “Sinema perdesinde izlediğimiz şeylerin normal hayatın hızından farklı olması gerektiğini düşünüyorum. Yönetmenin her şeyi söylediği ve kendi fikirlerini seyirciye empoze etmeye çalıştığı filmlerden hoşlanmıyorum. Benim en sevdiğim kitaplar ve filmler beni tekrar geriye dönmeye, tekrar geriye bakmaya sevk edenler oldu. Seyircinin aktif olduğu sinemayı, tekrar tekrar üzerine düşünülmesini istediğim bir film yapmak istedim.” dedi. Seyirciyle filmin arasında yönetmenin girmemesi gerektiğini savunduğunu belirten Sağlam; “Film seyircinin kendi hayal gücüyle birleşmeli ve onun için anlam kazanmalı.” dedi. Filmi izlemeye ailesinin de geldiğini belirten yönetmen, özellikle onlara da teşekkürlerini sundu.

Filmin başrollerinden Serdar Orçin ise normalde canlandırdığı rollerden farklı bir rolde seyirci karşısına çıkmak ve senaryoyu okuduğu zaman nasıl hissettiği sorusuna cevap olarak; “Birçok yönetmen benim için belirli bir karakter tipine bağlı kalıyordu. Ama ben bir oyuncuyum, farklı rolleri canlandırabiliyorum. Bunu gören yönetmenlerle çalışmak çok güzel. Bir şeyi iyi yaparsanız bir sonraki projede de aynı role yerleştiriliyorsunuz. Ancak şimdi artık oyuncunun başka rollerin de altından kalkabileceği konusunda yönetmenler ikna olmaya başladı.” diyerek bu rolde olduğu için çok mutlu olduğunu belirtti. Yönetmeni tebrik eden oyuncu, senaryoyu okuduğunda çok sevdiğini ve teklif geldiğinde çok sevindiğini söyledi.

TRT Ortak Yapımı “Kovan” 7. Boğaziçi Film Festivali’nde Seyirci ile Buluştu

7. Boğaziçi Film Festivali Ulusal Yarışma bölümünde yer alan Eylem Kaftan imzalı TRT ortak yapımı “Kovan” filmi, İstanbul’da seyirci ile buluştu.

Yoğun katılım ile gerçekleşen filmin gösteriminin ardından, filmin yönetmeni ve senaristi Eylem Kaftan, başrol oyuncularından Meryem Uzerli, Feyyaz Duman, Burcu Salihoğlu ve film ekibi seyircilerin karşısına çıktı.

Dünya prömiyerini 26’ncı Uluslararası Adana Film Festivali’nde yapan filmde Almanya’da yaşayan Ayşe’nin kendini keşfetme yolculuğu takip eden Kovan, bir kadının kendini keşfetme yolculuğunu temel alıyor. Annesinin hastalık haberini almasıyla memleketi Artvin’e geri dönen genç kadın, geride bıraktığı hayatın ağırlığıyla yüzleşmek zorunda kalıyor. Annesi vasiyeti olarak Ayşe’ye, ona da kendi annesinden yadigar kalan arılığı bırakıyor. Almanya’da kurmaya çalıştığı hayattan apayrı bir yola sürüklenen Ayşe için doğa ile bütünleşme ve kendini kabullenme süreci başlıyor ve sözde yenilgilerin aslında yeni kapılar açtığı bir kez daha gözler önüne seriliyor.

İstanbul gösterimini T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü, Kurumsal İş Ortağı TRT, Global İletişim Ortağı Anadolu Ajansı ve Kurumsal İletişim Ortağı Türk Medya’nın destekleriyle gerçekleşen 7. Boğaziçi Film Festivali, kapsamında gerçekleştiren filmin gösteriminin ardından seyircilerle buluşan film ekibinden Meryem Uzerli filmin doğaya dokunan yanına değinerek; “Her mesleğin bir zorluğu var. Film yapmak tabii ki çok zor bir şey, çok önemli bir şey. Şu andaki doğanın durumu sebebiyle bence bu konuda aracılık etmek daha önemli. Arılar olmazsa biz olamayız. Arılar her geçen gün daha da azalıyor. Film çekmek, sanat tabii ki çok önemli ama bizim doğamız şu anda ölüyor.” diye konuştu. Filmin temeline Macahel saf kafkas arılarının alınması da seyircilerden övgü aldı.

“Ekosistemi bozan tek varlık olan insanın haddini biraz aştığını düşünüyorum. Bu film aslında insana biraz dur demeyi hedefleyen bir film. Hepimiz doğaya yabancılaşmış durumdayız, kendimizi çok önemsiyoruz.” diye konuşan yönetmen Eylem Kaftan, doğanın daha fazla dikkate alınması gerektiğini belirtti. Bu filmde arılara hiçbir şekilde zarar verilmediğini belirten yönetmen, Artvin Arıcılar Derneği ve Macahel Arıcılar Derneği ile çalıştıklarını ve sahneler için kendiliğinden ölen arıları biriktirdiklerini söyledi.

Başrol oyuncusu Meryem Uzerli hakkında da konuşan yönetmen ilk başta oyuncusuna karşı önyargılı olduğunu belirti. “Biz sanat sineması tutkunları popüler oyunculara karşı biraz önyargılı kalıplar barındırıyoruz. İlk görüşmemizde de çok önyargılı gitmiştim. Hatta bu rol için uygun olmadığını düşündüğümü de söyledim. Ancak zamanla beni çok şaşırttı. Bana ‘Bu filmi kimse izlemesin, önemli değil. Biz kendi aramızda izleyelim. Bu benim için bir okul’ demişti. Hakikaten de hepimiz için öyleydi.” diye konuştu.

TRT Ortak Yapımı “Dilsiz” 7. Boğaziçi Film Festivali’nde Seyirci ile Buluştu

Yönetmenliğini Murat Pay’ın üstlendiği ve Ulusal Yarışma kategorisinde yer alan TRT ortak yapımı “Dilsiz” 7. Boğaziçi Film Festivali’nde seyirci ile buluştu.

Film gösteriminin ardından, film ekibinin katılımıyla bir soru cevap etkinliği gerçekleştirildi.

Dünya prömiyerini 25’inci Saraybosna Film Festivali’nde gerçekleştiren film, dokunaklı bir insan hikayesini temel alıyor. Duvar ressamlığı ile sürdürdüğü hayatı, kendisine miras kalan hat malzemeleri ile değişiyor ve Sami sanatın iyileştirici gücünü keşfediyor. Hat sanatını öğrenmek için zorlu bir hattat ustasından eğitim almaya başlayan Sami için, bu süreç hafızası ile yüzleşmek zorunda kaldığı zorlu bir mücadele haline gelecektir. Başrollerine Ozan Çelik ve Mim Kemal Öke’nin yer aldığı film, sanata, aşka ve değişen hayatlara dair güçlü bir bakış açısı sunuyor. Filmin başrollerinden Vildan Atasever ise seyircilere geldikleri için teşekkür ettikten sonra, “Filmimizden size kalan neyse, hayırlı uğurlu olsun.” dedi.

Yönetmen Murat Pay film ekibine çok teşekkür ederek, filmin başarısında en büyük payın onlara ait olduğunu söyledi. Filmi beğenenlerin el kaldırmasının istenmesi üzerine bütün salonun ellerini havaya uzattığı film hakkında konuşan yönetmen, filmin zamansal belirsizliğine ışık getirerek filmin günümüzde geçtiğini söyledi. Filmin başrol oyuncusu Ozan Çelik de seyircilerden büyük alkış topladı.

7. Boğaziçi Film Festivali, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü, Kurumsal İş Ortağı TRT, Global İletişim Ortağı Anadolu Ajansı ve Kurumsal İletişim Ortağı Türk Medya’nın destekleriyle gerçekleşiyor.

“Karınca” Filmi 7. Boğaziçi Film Festivali’nde Seyircilerle Buluştu

Nazif Tunç’un yönetmenliğini üstlendiği TRT ortak yapımı “Karınca” filmi dünya prömiyerini 7. Boğaziçi Film Festivali’nde yaptı.

Festivalde Ulusal Yarışma filmleri arasında yer alan “Karınca” seyircilerden büyük ilgi gördü. Yoğun katılımın gerçekleştiği film gösteriminin ardından yönetmen Nazif Tunç, ve film ekibinin katılımıyla bir soru cevap etkinliği gerçekleşti.

Acılı bir vicdan muhasebesini takip eden film, nakliye kamyonunda uzun yol şoförlüğü yapan Şemsi’nin hikayesini takip ediyor. Canlı bomba eyleminde kullanılmak üzere kandırıldığını bilmeden İstanbul’a kadar getirdiği Fidan’ı kurtarmak için her bedeli ödemeye hazır olan Şemsi’nin dokunaklı hikayesi, seyircilerin büyük beğenisini topladı. Film bitimiyle birlikte gelen uzun alkışların ardından film ekibi seyircilerin sorularını cevaplamak için mikrofon başına geçti.

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü, Kurumsal İş Ortağı TRT, Global İletişim Ortağı Anadolu Ajansı ve Kurumsal İletişim Ortağı Türk Medya’nın destekleriyle gerçekleşen 7. Boğaziçi Film Festivali Ulusal Uzun Metraj Yarışma filmi “Karınca”nın öncelikle bir vicdan hikayesi olduğunu söyleyen yönetmen Nazif Tunç, “Memleketi için, kendi insanları için hareket eden ve iyilik yolunda her türlü fedakarlığı göze almış bir kahraman çıkaralım istedik. Zaten filmde de bu mesaj geçiyor. Karıncanın yerini değiştirmekten kaynaklanan huzursuzluğunu fark eden bir adam o karıncayı tekrar yuvasına döndürmek için bin telaşa razı geliyor.” diye konuştu.

Seyircilerden bolca övgü alan ve tekrar tekrar alkışlanan film hakkında konuşan yönetmen, “Film çekmek çetin bir savaşa dönüşmüş. Bu savaşta yanınıza gönülden inanmış insanlar almazsanız siz de kaybedersiniz. O yüzden ben şanslı bir insanım. Çok inanmış, temiz insanlar bana destek oldular.” diye belirtti.

“Omar ve Biz” Varşova Film Festivali’nde En İyi Film Ödülü’nün Sahibi Oldu

Yönetmenliğini Maryna Er Gorbach ve Mehmet Bahadır Er’in yaptığı TRT ortak yapımı “Omar ve Biz” Varşova Film Festivali’nden ödül ile dönüyor.

FIAPF tarafından dünyanın en seçkin on beş uluslararası festivalinden biri olarak belirlenen Varşova Film Festivali’nde Ana Yarışmada olan “Omar ve Biz”, “Ekümenik Jüri En İyi Film” ödülüne layık görüldü.

Jüri ödül için gerekçeli kararında; “Omar ve Biz” filminin sanatsal kalitesinin yanı sıra aktüel konusunu manevi ve insani yönlere dikkat çekerek işleyiş biçimi sebebiyle seçim yaptığını vurguladı.

Türkiye prömiyerini ise 29 Ekim’de Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde Ulusal Yarışma’da yaparak seyirciyle buluşacak olan “Omar ve Biz”, Türkiye | Yunanistan sınırında yaşayan emekli komutan İsmet’in, komşusu Sabri’nin hayatını kurtaran iki göçmeni evlerinde misafir etmeye başlaması ile istemediği iki yeni komşusuyla arasındaki derin çatışmalı hikâyeyi anlatıyor.

Kültür Bakanlığı destekli “Omar ve Biz”in ana oyuncu kadrosunda Cem Bender, Tajsher Yakub, Menderes Samancılar ve Hala Alsayanah bulunuyor.

“Omar Ve Biz” Varşova Film Festivali’nde Dünya Prömiyeri Yaptı

Yönetmenliğini Maryna Er Gorbach ve Mehmet Bahadır Er’in yaptığı TRT ortak yapımı “Omar ve Biz”, dünya prömiyerini Varşova Film Festivali’nde yaptı.

Filmin ana karakterleri Omar ve Mariye’yi oynayan Taj Sher Yakub ve Hala Alsayasneh Türkiye’de geçici göçmen olarak yaşayan Suriye’li iki oyuncu tarafından canlandırılıyor.

FIAPF tarafından dünyanın en seçkin on beş uluslararası festivalinden biri olarak belirlenen Varşova Film Festivali’nde “En İyi Film Ödülü” için yarışan “Omar Ve Biz” gösterim sonrası seyirciden büyük ilgi gördü. Önyargıların yüksek olduğu zor bir konuyu empatik ve derinlemesine anlatması sebebiyle beğeni ile karşılandı.

Profesyonel oyuncular göçmen statüleri sebebiyle filmin yurtdışı galalarına katılamazken, yönetmenler Maryna Er Gorbach ve Mehmet Bahadır Er’in katılımıyla gerçekleşen soru cevap kısmına Cem Bender, Ushan Çakır da katıldı. Cem Bender’in performansı büyük beğeni topladı.

Türkiye prömiyerini 29 Ekim’de Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde Ulusal Yarışma’da yaparak, seyirciyle buluşacak olan “Omar ve Biz”, Türkiye | Yunanistan sınırında yaşayan emekli komutan İsmet (Cem Bender)’in komşusu Sabri (Menderes Samancılar)’nin hayatını kurtaran iki göçmeni evlerinde misafir etmeye başlaması ile istemediği iki yeni komşusuyla arasındaki derin çatışmalı hikâyeyi anlatıyor.

“Omar ve Biz” filmini izleyenler, oğlu Kemal’in (Ushan Çakır) kendisinden kaçarak Amerika’ya yerleşen ve uzun yıllar sınır görevi yaptıktan sonra yeni emekli olmuş bir askerin iki göçmenle komşu olmak zorunda kalması ile kendisini beklemediği olaylar içinde bulmasını takip ederken İsmet’in yaşadığı insani tecrübe ile politik bakış açısı, önyargılarıyla yüzleşmesi yolculuğuna tanık olacaklar.

TRT Ortak Yapımları 7. Boğaziçi Film Festivali’nde

Bu yıl 18-25 Ekim tarihlerinde gerçekleştirilecek 7. Boğaziçi Film Festivali’nde yarışacak filmler belli oldu.

Festivalde bu yıl Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’nda içlerinde TRT ortak yapımı “Dilsiz”, “Kapan”, “Karınca”, “Kovan” ve “Uzun Zaman Önce” filmlerinin de bulunduğu 9 film jüri karşısına çıkacak.

Burak Çevik’in “Aidiyet”, Semih Kaplanoğlu’nın “Bağlılık-Aslı”, Murat Pay’ın “Dilsiz”, Seyid Çolak’ın “Kapan” Nazif Tunç’un “Karınca”, Olgun Özdemir’in “Kızım Gibi Kokuyorsun”, Eylem Kaftan’ın “Kovan” Cenk Ertürk’ün “Nuh Tepesi”, ve Cihan Sağlam’ın “Uzun Zaman Önce” isimli filmleri yarışacak.

Bu filmlerden “Kızım Gibi Kokuyorsun”, TRT ortak yapımı “Dilsiz” ve “Kapan” filmleri Türkiye Prömiyerlerini, yine TRT ortak yapımı olan “Karınca” filmi ise Dünya Prömiyerini 7. Boğaziçi Film Festivali’nde yapacak.

7. Boğaziçi Film Festivali Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’nda Mahmut Fazıl Coşkun’un başkanı olduğu ve oyuncu Cemre Ebuzziya, senarist, sanat yönetmeni ve fotoğrafçı Ebru Ceylan, yazar Mustafa Çiftçi ile oyuncu Nalan Kuruçim’den oluşan Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması jürisi yılın en iyi yerli filmini seçerek 100.000 TL değerindeki Altın Yunus ödülünü takdim edecek.

Festivalde yarışacak TRT Ortak Yapımları

Yönetmenliğini Murat Pay’ın üstlendiği “Dilsiz” filmi, usta hattat ile genç ressamın yollarının kesişmesini konu alıyor. Filmin oyuncu kadrosunda Ozan Çelik, Mim Kemal Öke, Vildan Atasever, Emin Gürsoy bulunuyor.

Seyid Çolak imzalı “Kapan”, bir adada yaşam süren beş balıkçı arkadaşın tekdüze hayatlarının, aralarından birisinin bilinmeyen bir şekilde ortadan kaybolmasıyla başlıyor. Film, bir kurdun adada varlığını göstermesiyle gelişen gizemli olayları anlatıyor. “Kapan”, filminin oyuncuları arasında Onur Dilber, Münibe Millet, Serkan Altıntaş, Yasemin Girgin, Sami Aksu, Güliz Oktar ve Yüksel Akça bulunuyor.

Yönetmenliğini Nazif Tunç’un üstlendiği “Karınca”, nakliye şöförü Şemsi ile Fidan adlı genç kızın yollarının kesişmesi üzerine Şemsi’nin ne olursa olsun Fidan’ı güvenli bir şekilde evine ulaştırmaya çalışmasını konu alıyor. “Karınca”nın oyuncu kadrosunda Halit Karaata, Hacer Kızılhan, Oktay Dal, Jale Arıkan yer alıyor.

Senaryosunu ve yönetmenliğini Eylem Kaftan’ın üstlendiği “Kovan” filmi, annesinin ölümünden önce kendisine yadigar bıraktığı arılığı, bir dünya markasına çevirme hayalini kısa sürede yaşam amacı haline getiren Ayşe’nin karşılaştığı zorlukları konu alıyor. “Kovan”ın ana oyuncu kadrosunda Meryem Üzerli, Feyyaz Duman, Burcu Salihoğlu ve Hakan Karsak gibi önemli isimler yer alıyor.

Senaryosunu ve yönetmenliğini Cihan Sağlam’ın üstlendiği “Uzun Zaman Önce”de, eşi Sevgi’nin kendisini aldattığını düşünerek endişelenen Ahmet’in, kasabaya gelen bir yabancının haberini almasıyla endişesi katlanır. Film Ahmet’in, kardeşi Mehmet ile birlikte kendisini beklenmedik bir cinayetin ortasında bulmasını konu alıyor. “Uzun Zaman Önce”nin ana oyuncu kadrosunda Onur Dikmen, Serdar Orçin ve Nihan Okutucu Dengiz bulunuyor.

Uluslararası Filmler 5 Kategoride Yarışacak

7. Boğaziçi Film Festivali Uluslararası Yarışma filmleri de belli oldu. Dünyanın dört bir yanından uluslararası festivallerde dünya prömiyerlerini yapan filmler, En İyi Uluslararası Uzun Metraj Film, En İyi Yönetmen, En İyi Kadın Oyuncu, En İyi Erkek Oyuncu ve Jüri Özel Ödülleri olmak üzere 5 ödül için yarışacaklar.

Bu yıl Filipinli yönetmen Brillante Mendoza’nın jüri başkanı olacağı yarışmada, 6.Boğaziçi Film Festivalinde “Screwdriver-Tornavida’’ isimli filmi ile Uluslararası Uzun Metraj Film Yarışmasındaki En İyi Film ödülünün sahibi olan Bassam Ali Jarbawi, Durban Film Festivali Direktörü Chipo Zhou, birçok ulusal ve uluslararası projede başarı ile yer alan oyuncu Melisa Sözen ve ‘’Aga’’ adlı filmi ile tanınan Milko Lazarov’da yer alıyor.

Uluslararası Uzun Metraj Film Yarışmasında Nariman Aliev’in Cannes Film Festivali’nin Belirli Bir Bakış bölümünde Dünya Prömiyerini yapan ilk uzun metrajlı filmi; “Homeward”, Lendita Zegiraj’ın Karlovy Vary Film Festivalinde görücüye çıkan “Aga’s House”, Adilkhan Yerzhanov’un San Sebastian Film Festivalinde övgüyle karşılanan filmi “A Dark Dark Man”, İranlı usta yönetmen Mohsen Makhmalbaf’ın dünya prömiyerini Busan Film Festivali’nde yapan filmi “Marghe And Her Mother”, Ines Tanoviç’in Bosna Hersek’in Oscar adayı ve 25. Saraybosna Film Festivali’nin açılış filmi ”The Son”, Ena Sendijareviç’in dünya prömiyerini 48. Rotterdam Film Festivali’nde yapan ve Sarajevo Film Festivali’nden “En İyi Film” Ödülü alan “Take Me Somewhere Nice”, Dmitri Mamulia’nın Venedik Film Festivali’nin Ufuklar bölümünde gösterilen filmi “Criminal Man” Sharipa Urazbayeva’nın “Mariam” ve Parviz Shahbazi’nin “Talla” isimli filmleri yarışacak.

Bu yıl Uluslararası Uzun Metraj Film Yarışması’ndaki tüm filmler Türkiye prömiyerlerini Boğaziçi Film Festivali’nde yaparken İranlı yönetmen Parviz Shahbazi’nin son filmi Talla ise Uluslararası Prömiyerini yapacak.

Kim Ki Duk 7. Boğaziçi Film Festivali’nde!

Güney Kore Sineması’nın kendine özgü filmleri ile tanınan öncü yönetmenlerinden Kim Ki Duk 7. Boğaziçi Film Festivali’nde Onur Ödülü almak için Türkiye’ye geliyor.

Yönetmenin festival kapsamında özel bir retrospektifi de izleyicilerle buluşacak. “The Net” ve “Pieta” filmlerinin yanı sıra Berlin Film Festivali’nde de yer alan “Human, Space, Time Human” filmi de Türkiye’de ilk defa gösterilecek. ‘Bosphorus Film Lab’ kapsamında özel bir Master Class verirken, kapanış töreninde ise onur ödülü alacak.