Senaryo yazmak yetenek isteyen bir meslektir ve iyi bir senaryonun tamamlanıncaya kadar, usta bir zanaatkarın elinden çıkmış gibi eğilip bükülmesi gerekir. Senaryo yazmayı öğreninceye dek kişinin burnunu sürtmesi gerektiği de bir o kadar doğrudur. Ciddi bir senarist olmak istiyorsan kendini bu işe adaman gerekir. Disiplinli ve planlı olmanın yanı sıra yazma işini her şeyin üstünde görmelisin. Eğer kafandaki bir fikri başarılı bir senaryoya dönüştürmek istiyorsan bu on adımı izlemeni tavsiye ederiz.

1. Malzeme Seçimi

Sahip olduğun tek yatırım kendinsin. Hepimizin hikayeleri vardır. Yazdıkların seni yansıtır, dolayısıyla içten yazmak çok önemlidir. Yeni başlayan bir senarist için kendi gerçekliğini kurgulamak genelde bir hatadır. Senaryo yazmak kolay bir iş değildir; taslak halindeki bir senaryoyu son haline kavuşturmak aylar hatta bazen bir yıl sürebilir. Kimse hoşuna gitmeyen bir konuyu işlemek istemez. O nedenle sevdiğin bir şey hakkında yazman gerekir.

2. Başlangıç: Fikir

Bir senaryo iki şekilde gelişir: senaristin özel bir tema etrafına ilgi çekici bir karakter yerleştirdiği konu odaklı senaryolar ya da tüm hikayenin üzerine kurulu olduğu unutulmaz bir karakterin yer aldığı karakter odaklı senaryolar. Ancak yaklaşım ne olursa olsun, senaryonuzun, gemi misali batması da yüzmesi de sahip olduğunuz fikre bağlıdır. Bu yüzden bol bol fikriniz olsun. Ne kadar çok, o kadar iyi! Fikirleriniz her daim taze, özgün ve size has olmalı.

3. Karakter Gelişimi

Karakter yaratmanın birden çok yolu vardır. Karakter anketi, karakter egzersizleri, karakterinizin en önemli on özelliğini keşfetmek ve hatta 7 günlük karakter takvimi uygulamak bu yöntemlerden sadece bir kaçıdır. Hangi yöntemi uygularsanız uygulayın kendinize neden diye sormaktan vazgeçmeyin: Karakterleriniz neden bu hikayede yer alıyorlar? Ne istiyorlar? Çünkü bunlara cevap verebildiğinizde sizin neden bu hikayeyi yazmak istediğiniz de ortaya çıkacaktır. Ve her hikaye bir karakterle başlar.

4. Hikaye Geliştirme

Senaryo yazmak, bir amaca ulaşmak isteyen bir karakterin amacına ulaşması için üstesinden gelmek zorunda olduğu engelleri heyecanlı bir dille aktarmaktır. Denklemimiz: (Karakter+Amaç)xÇatışma=Hikaye En önemlisi de soru sormak. Hikaye anketinden faydalanarak tema, mekan, toplum ve durum gibi hikayendeki asli unsurların farkına varıp hikayenin geçtiği dünyayı ve sahip olduğu dengeleri daha iyi kavrayıp makul bir çatışma yaratabilirsin.

5. Türlere Hakim Olmak

Film türleri (ve alt türleri) çok önemlidir çünkü insanlar genelde sinemaya bir sürprizle karşılaşmak için gitmezler. İzleyici kadının sevdiğine kavuşacağını, kötü adamların sonunda kaybedeceğini ve romantik komedilerin gerçek olmadığını bilerek sinemaya gider. Oysa gerçek hayatta, aşk acı verir ve bazen kötü adamlar da kazanır ama sinemada aşk sonsuz bir güçtür ve her zaman iyiler kazanır. Senaryo yazarken Amerika’yı tekrar tekrar keşfetmeye gerek yoktur. Önemli olan film türlerini iyi kavrayıp izleyicinin beklentilerini karşılamaktır

6. İzleyiciyi Anlamak

Her iyi hikaye izleyiciyi akılda tutarak yazılmıştır. Ancak izleyici ile bağ kuramıyorsan izleyiciyi iyi anlamak bile hiç bir işe yaramayacaktır. Eğer hikayeni izleyiciyi düşünerek oluşturmuyorsan, karakterlerin izleyicinin ilgisini çekmiyorsa, karakterlerin engelleri aşma noktasında, inandırıcılıktan uzak ve samimiyetsiz bir şekilde tepki veriyorsa… işte o zaman başın büyük belada demektir.

7. Temelin Kurulması

Senaryonun mimarı sensin ancak bunun için yeni bir sayfaya geçmeden önce, hazırlığını iyi yapıp hikayenin olay örgüsünü çıkarman gerekir. Elinde hiçbir taslak olmadan da bir hikaye geliştirebilirsin ancak bir taslak yardımıyla yazacağın hikaye hem daha açık hem de daha planlı olacaktır. İşte bu hazırlığa taslak diyoruz. Kusursuz taslak yazardan yazara farklılık gösterir ancak her taslak hikayenin başlangıç ve sonunu, ayrıca beş kısımdan oluşan olay örgüsünü içermelidir.

8. Yapının Kurulması

Deyim yerindeyse, senaryonun kaba inşaatının tamamlandığı kısım yapının kurulmasıdır. İstediği türde yazılmış olsun her senaryo üç perdeli hikaye yapısına uygun olarak, ilk perde (serim), ikinci perde (düğüm) ve üçüncü perde (çözüm) içerecek şekilde yazılır. Hikayenin toplamda kaç sekans içereceği, filmin türüne bağlı olarak değişiklik gösterebilir ancak uygun bir senaryo yapısı kurmak için sekiz sekanslı bir yapı kullanmak neredeyse evrensel bir doğru olarak kabul görmektedir.

9. Ayrıntıları İşlemek

İşte bu tam bir sanatçı işidir. Unutulmaz karakterler içeren güzel bir hikaye fikrinizin olması, bunu senaryoya eksiksiz bir şekilde uyarlamanız için elinizde bir taslak olması ve tüm bunları senaryo biçimine uygun, görsel bir dille sayfalara yansıtabilmeniz son derece önemlidir. Ancak her seferinde ya karakterinizle ya da hikayenizle ilgili yeni bir bilgi vererek ilerlemesini sağlayan sahneleri yazarken özgün bir dil kullanmalısınız. Diyaloglar konusunda da dikkatli olmalısınız; söylemek yerine göstermeyi tercih etmelisiniz. Çünkü film görsel bir sanattır, dolayısıyla filminiz konuşan kafalardan oluşan bir metin olmamalı.

10. Senaryonuzu Tamamlamak

Senaryo yazmak yüz metre yarışından ziyade maratona benzer. Hedef ise senaryonuzu tamamlamaktır, onu kusursuz hale getirmek değil. İkinci, yedinci hatta onyedinci senaryo taslaklarını yazarken senaryonuzu geliştirmek için bol bol vaktiniz olacaktır. Yazmak yeniden yazmaktır. Ancak ilk senaryonuzu tamamlamadan kendinize senarist diyemezsiniz. En iyisi kendinize bir yazma takvimi oluşturup ona sıkı sıkıya bağlı kalın. Adanma, metanet ve her gün yazarak bu işin üstesinden gelebilirsiniz. Sonunda bu işin sırrını da söylemiş olduk.