Senaryondaki en önemli karakter hikayenin kahramanıdır. O olmazsa hikaye de olmaz. Ancak böylesi bir karakter yaratırken buzdağının görünmeyen kısmını da iyi bilmen gerekir. Bu nedenle, kahramanlarla ilgili bu on önemli kurala uyup akılda kalıcı kahramanlar yaratabilirsin.

1. İlgi çekici bir kahraman yaratmalısın. İzleyicinin izlemekten zevk alacağı, onunla birlikte umutlanıp korkacağı biri olmalı.

Birlikte Umutlanıp Birlikte Korkmak

Bir kahraman yaratırken izleyici ile kuracağı bağ çok önemlidir. Kahramanın bir şeyi çok isteyen ancak ona ulaşmakta zorluk yaşayan, ilgi çekici birisi olmalıdır. Aynı zamanda izleyicinin umurunda olacak birisi olmalı. Amacına ulaşabilmesi için umutlanmalı, iç ya da dış tehditler yüzünden amacına ulaşamayacak gibi olduğundaysa endişelenip korkmalı.

2. Kahramana karşı sempati duyamasak bile mutlaka empati duyulacak bir karakter yaratılmalı.

Sempati Empatiye Karşı

İnsanların sempatiyle karşılayacağı bir kahraman yaratmak son derece yardımcı olur. Talihsizliğine üzüldüğümüz bir karakteri umursamamak izleyicinin yapacağı bir şey değildir. Sempati, kahramandan hoşlanma ya da onu sevme olarak karşımıza çıkar. Ancak yine de en önemli içerik sempati değildir. Önemli olan empatidir. Her kahraman sevilesi özellikler taşımaz, taşımamalı da. Kesinlikle hoşlanmadığımız ancak yine de eylem ve tavırlarını anlayabildiğimiz onlarca hikaye kahramanı (anti-kahramanlar) vardır. 2003 yapımı Canavar filminde, Charlize Theron’un oynadığı Aileen Wuornos karakteri bir seri katildir. Doğal olarak, yaptıklarını olumlamak ya da soğukkanlılıkla gerçekleştirdiği cinayetleri meşru görmek yapacağımız bir şey değildir. Ancak buna rağmen, geçirdiği sert çocukluk dönemi ve maruz kaldığı taciz, onunla empati kurmamıza ve bir şekilde başına bir şey gelmemesini ummamıza sebep olmaktadır.

3. Karakterin başarmaya çalıştığı amacın yanı sıra izleyicinin daha çok ilgisini çeken şey, kahramanın bu amaç uğruna ne kadar cesaret gösterdiği ve bu amaca ulaşmayı ne kadar çok istediğidir. Kahramanın uzun uğraşlara boyun eğmesini sağlamalısın çünkü izleyici bir macera, bir serüven izlemek ister.

Cesur Hareketler

Karakterlerin zorluklar altında ezileceğinden korkmakla beraber her türlü zorluğa büyük bir cesaretle göğüs germelerini umarız. İzleyici için, sıradan bir kahramanın olağanüstü zorluklarla mücadele etmesini ve akla gelmeyecek tuhaflıklar karşısında cesaretini kullanıp yoluna devam etmesini izlemekten daha keyif verici pek az şey bulunur.

4. Başkarakterini iyi tanı. Hayallerini, isteklerini, tutkularını bir kitap gibi ezberle. Onunla nasıl özdeşlik kuracağımızı, ondan nasıl etkileneceğimizi kendine sormalısın.

Amacı/Hayali İyi Belirle

Bu kahramanın amacını bilmekten öte bir şeydir. Bu aslında, kahramanın başarmayı umduğu şeyin, hikayenin olay örgüsünü oluşturmasıdır. Her hayalini, arzusunu ve tutkusunu ezbere bilmelisin. Kahramanın kaçırılmış olan kızını kurtarmak için kendini bir ölüm-kalım meselesinin ortasında bulmasını ele alalım. Ana amacı kızını kurtarmak, peki diğer amaçları? Geçmişinden pişmanlık duyup daha iyi bir baba olmaya karar verir mi? Kızının onu bu şekilde kabul etmesini mi diler? Yoksa isteği, kızıyla bir basketbol maçına gitmek gibi somut bir şey mi olur? Kahramanının ne istediğini anlarsan (hem içte hem dışarıya dönük) izleyicinin kahramanın amaçlarına ortak olması o kadar kolaylaşır.

5. Başkarakter çatışma olmadan var olamaz. Karakterin yüzleşmesi gereken yeterince engel (iç ve dış) yarattığından emin olmalısın.

Çatışma Kutsaldır

İzleyici bundan daha kötüsü olamaz dediği anda işler karakterin için daha da kötüye gider. İşler bundan daha karmaşık bir hal alamaz denildiğinde çok daha büyük bir karmaşa içinde bulur kendini. Bu kadarı da fazla dediğin bir anda yağmur yağmaya başlar. Ya da hava her zaman yağmurludur. Ancak en iyi çatışmalar karakterin kendi zaaflarından türetilenlerdir: kibir, şüphe, kendini beğenmişlik, kıskançlık ve aşırı özgüven gibi. Çünkü kendi zaafları sayesinde kahramanımız kendini olduğundan daha zor durumlara sokacaktır. Kendi kendini düşürdüğü tehlikeler ise senin için başarı demektir.

6. Başkarakterinin zayıflıkları olmalıdır. Ne kadar çok o kadar iyi. Kahramanlar genelde bu zayıflıkların farkında olmazlar, onlardan kaçarlar ya da inkar ederler.

Zayıflık Yaratmak

Nasıl kötü karakterlerin (izleyicinin empati kurabildiği) en makbulü çok katmanlı ve karmaşık olanlarsa, aynı durum kahramanımız için de geçerlidir. Kahramanınız gerçekten de her yönüyle iyiyse, değişime kapalı, doymuş ve ilgi çekici olmayan bir karaktere dönüşür. Artık onun için endişe edip korkmamıza gerek kalmaz çünkü o zaten ne yapması gerektiğini bizden iyi biliyordur. Ancak yolun başında kahramanın zayıflıklarını iyi belirleyip onun bu zayıflıklardan habersiz ya da onları inkar etmesini sağlarsan izleyicinin endişelenmesini çok daha kolay sağlarsın.

7. Başkarakterine en savunmasız ve zayıf olduğu yerden saldır. Böylece saklamaya çalıştığı yönlerini tek tek ifşa etmiş olursun.

Şahdamarına Saldır!

Bunun için elinden geleni yapmalısın. Kahramanına en zayıf ve en savunmasız olduğu yerden saldır çünkü onu gerçekten de iyi bir şekilde köşeye sıkıştırırsan senin bile farkında olmadığın birtakım özellikleri ortaya çıkacaktır. Karakterler ortaya çıkmasını istemedikleri yönlerini –derin sırları ve psikolojik travmalar- ifşa ettiklerinde çatışma kaçınılmaz olur. O görmek istediğimiz duygu yüklü sahnelere kavuşuruz.

8. Başkarakterin başlangıçta hikayenin teması ve diğer yönleri hakkında fikir sahibi olmamalı, bunu zamanla öğrenmeli.

Karakterin Farkındalığı

Her etkinin bir tepkisi vardır ve hiçbir şey göründüğü gibi değildir. Gerçek şu ki, çoğu durum göründüğünden karmaşıktır. Doğal olarak kahramanın ana amacı hakkında fikir sahibi olması gerekir ancak hikayenin teması hakkında kapsamlı bir fikre sahip olması bir hatadır. İzleyicinin büyük resme hakim olup olmamasının bir sakıncası yoktur. Bazen izleyicinin, başkarakterle birlikte öğrenmesini isteyebilirsiniz. İzleyicinin neyi ne zaman öğreneceğine yönelik vereceğin yaratıcı karardan bağımsız olarak izleyicinin bunları süreç içerisinde öğrenmesi gerekir. Tema ve getirdikleri, başkarakterin yolculuğu sırasında ortaya çıkmalı.

9. Başkarakter hakkında olumsuz düşün. Bu onları daha gerçekçi ve inandırıcı insanlara dönüştürecektir.

Olumsuz Düşünmek

Karakterin hakkında olumsuz şeyler düşünmek zaman alabilir, özellikle karakterinizi sevdiğinizi göz önünde alırsak. Ancak bu uygulama onları daha gerçek kılacaktır. Çünkü hepimiz biliriz ki gerçek insanların zaafı vardır ve insanlar bazen oldukça nahoş şeyler yapabilirler. Başka bir şekilde söylemek gerekirse, sevdiğimiz birisinin kusurlarını görmek daha zor olur, onların lehine bir bakış açısı geliştiririz. Bu gerçekdışı ve taraflı tutum gerçeği görmemize engel olur. Ancak onun lehine olan bu bakış açısından kurtulduğunuz anda daha gerçekçi ve insancıl bir karakter yaratacaksınız.

10. Değişim. Karakterinin yaşadıklarından bir şeyler öğrenmesini sağla. Nasıl değişiyor? Neler öğrendi? Nasıl oldu da başka birisine dönüştü?

Karakter Eğrisi: Gelişime Karşı Değişim

Hikayenin sonunda, karakteriniz yaşadığı deneyimlerden dolayı yeni birisine dönüşecektir. Ahlaki dönüşüm ihtimalini ya da kahramanın artmakta olan bilgeliğini göz ardı edersen senaryo yazmanın bir anlamı kalmaz. Çünkü değişim kapasitesi, insanın en ayırt edici özelliklerinden birisidir. Buna karakter eğrisi denir. Peki gelişim ile değişim arasında bir fark var mıdır? Bence evet, bu sadece dilbilimsel bir fark olamaz. Bilgi gelişimdir ancak bu bilgi üzerine farklı tepkiler vermek değişimdir. En azından bir tanesine sahip olmalısın.