Rakipler/Düşmanlar: Muhteşem Dörtlü
Rakipler ve düşmanlar karşı tarafın adamıdır. Kahramanın karşısında duran, onu sevmeyen, yoluna küçük engeller çıkaran karakterlerdir. Ancak bunlar kahramanın amacını yok eden türden şeyler olmadığından bu karakterlerin filmin kötü adamı olduğu söylenemez.
Senarist için yan karakterlerin önemini kavramak çok önemlidir. Yan karakterler inanılmaz bir çeşitlilik gösterse de aşağıda sadece rakip/düşman kategorisi altında incelenebilecek, dört başlıca yan karaktere yer verilmiştir.
Soytarı/Budala
“Sadece bir soytarı suyun derinliğini iki ayaklarını birden kullanarak sınar.” – Afrika atasözü
Avrupa monarşilerinde Soytarı, fıkralar anlatan ve genel olarak eğlence sağlamakla yükümlü olan kişilere denirdi. Bir eşeğin kulakları ve kuyruğundan hareketle tasarlandığı düşünülen üç sivri başı olan şapkalar ve rengarenk, parlak kıyafetler giyen bu soytarılar bu şekilde kendilerini belli ederlerdi. Buradan yola çıkarak, DreamWorks firmasının Shrek (2001) adlı animasyon filminde yer alan Eşek karakterinin, geleneksel soytarı tiplemesinin bir temsili olduğu söylenebilir.
Ancak diğer karakterlerde olduğu gibi soytarı karakteri de zamanla evrim geçirmiştir ve daha çok yaptığı art niyetli ya da uygunsuz teşebbüslerin başarısızlığa uğradığı bir karakter olan Budala ya da Şaklaban karakteri doğmuştur. Modern budala, halkın gözünde eğlenceli ancak bir o kadar bayağı, saçma ve uygunsuz davranışlar sergileyen palyaço benzeri bir karakterdir.
Genelde ana karakter bir soytarı tiplemesi olarak oluşturulduğu görülür (Wil Ferrell’in ‘Peri’ ya da Steve Martin’in ‘Ahmak’ filmleri gibi). Buna rağmen soytarı karakteri daha çok bir yan karakter olarak, kahramanın iyiliğini isteyen fakat yaptığı fiziksel sakarlıklarla onun planını bozan bir rol üstlenir.
Filmlerde Soytarı/Budalar Örnekleri:
Dory (Ellen DeGeneres), kısa süreli hafıza kayıpları yaşayan mavi bir tang balığıdır. Turuncu bir palyaço balığı olan Merlin’e oğlu Nemo’yu bulması için yardım etmeye çalışır. ‘Kayıp Balık Nemo’ (2003)
Jack Lopate, Miles Raymond’ın yakında evlenecek olan yakın bir arkadaşıdır. Ancak evlilik arifesinde olan Jack son bir kereliğine tüm kurtlarını dökmek istemektedir. ‘Sideways’ (2004)
Goonie çetesinin şişman, yemek düşkünü ve sakar bir üyesi olan Lawrence ‘Chunk’ Cohen, Fratelli’ler tarafından yakalanır. Neyse ki, bu süre içerisinde güçlü ama merhametli Sloth ile arkadaş olarak filmin sonunda Goonie’lerin kurtulmasını sağlar. ‘The Goonies’ (1985)
Üç firari mahkum olan Gale, Evelle Snoats ve Herbert ‘Junior’un kimliğini ele geçirerek bebeği finansal amaçları uğruna kullanırlar. ‘Arizona Junior’ (1987)
Murtaugh ve Riggs, çarpık, ağzı bozuk bir muhasebeci ve Federal görgü tanığı olan Leo Getz’i korumakla görevlendirilirler. ‘Cehennem Silahı 2’ (1989)
Kabadayı
“Bir kabadayıya bahçene girmesi için izin verirsen bir sonraki gün verandana çıkacaktır. Ertesi gün ise evine girip karına sarkacaktır.” -Lyndon B. Johnson
Kabadayılık bir kişiyi fiziksel ya da psikolojik olarak taciz etmek, tekrarlanan saldırgan tavırlarla üzerine gitmek demektir. Bireysel ya da topluluk halinde, gerçek ya da dışarıdan öyle görünen bir güç dengesizliği söz konusudur. Üç tür taciz vardır: duygusal, sözlü ve fiziksel. Çoğu kabadayı, daha incelikli bir şekilde psikolojik manipülasyonu bir etken olarak kullanır. Kabadayılar genellikle kıskançlık ya da güvensizlik gibi dürtülerle hareket ederler. Çünkü kendileri de başka kabadayılar tarafından benzeri tacizlere uğramışlardır.
Çoğu karakterinin benzeri özellikleri bulunur: (1) Kontrol etme saplantıları olan otoriter tiplerdir, (2) çoğunlukla önyargılarıyla hareket ederler, (3) başkalarıyla küçümseyen bir dille konuşurlar, (4) hareketlerinin kaynağı genelde imrenme ya da dargınlıktır, (5) daima güçlenme arzusu duyarlar. Bunun sebebi kabadayılığın kibirli ve narsistik yapısından kaynaklandığı gibi utanç ve özgüven yoksunluğu da bu ihtiyacı doğurabilmektedir. (6) Depresyon, karakter bozukluğu, saldırganlık gibi sağlıksız tavırlarla kendi kişiliklerini korumaya yönelirler.
Filmlerde Kabadayı Örnekleri:
Biff Tannen, George McFly’in 1985’deki aşağılayıcı işvereni ve 1955’de ise lisesindeki kabadayı olarak rol almaktadır. -Geleceğe Dönüş (1985)
J.J Hunsecker tarafından, dürüst bir müzisyen olan Steve Dallas ve çelimsiz bir gazeteci olan Sidney Falco’nun işini bitirmesi için tutulan Harry Kello. -Başarının Tatlı Kokusu (1957)
Aralıksız bir şekilde Jack Stall’a kabadayılık taslayan, deri ceket giyen sert liseli Bobby. -Şiddetin Tarihi (2005)
Ağzı bozuk bir oto galeri sahibi olan 10 numaralı jüri üyesi. -12 Kızgın Adam (1957)
Başarısız soygun sırasında masum sivilleri katleden, bir polisi kaçıran gizlendikleri depoda ona işkence eden psikopat Bay Sarışın. -Rezervuar Köpekleri (1992)
Alaycı
“Alaycı bir kimse çiçek kokusu aldığında etrafında bir tabut arayan kimsedir.” -Henry Louis Mecken
Alaycı (sinik) Antik Yunan’da Sinizm olarak bilinen felsefe okulundan gelen bir terimdir. Amaçları erdemler üzerine kurulu doğal bir hayat yaşamaktır. Dolayısıyla her türlü eşyayı, zenginlik, güç ve şöhrete yönelik arzuları reddederler.
Yukarıdaki tanımlamada geçen alaycı (sinik) tiplemesi günümüzde artık tamamen farklı bir anlama sahiptir. Güncel sinik karakteri, alaycı, karamsar, şüpheci ve hatta felaket tellalıdır. Güncel hikaye anlatıcılığında alaycının görevi istisnasız bir şekilde baş kahramanın tüm eylemlerini sorgulayarak ona zorluk çıkarmaktır. Baş karakterin öne sürdüğü tüm çözümlere şüphe ve karamsarlıkla yaklaşsa da kendisi hiçbir şekilde bir öneride bulunmaz. ‘Yapacak hiçbir şey yok’ hissi çoğunlukla kahramanın şüpheye düşmesini, umudunu yitirip kötü kararlar vermesini ya da herhangi bir karar almasını engellemesiyle sonuçlanır.
Filmlerde Alaycı Karakter Örnekleri:
Morpheus tarafından kurtarılmış bir insan olan Cypher Morpheus’tan şühe eder ve anlattıklarının saçmalık olduğunu düşünür. Sonunda onlara ihanet ederek onu yeniden Matrix’e götürmeleri için Ajanlar ile işbirliği yapar. -Matrix (1999)
Shakespeare üzerine Kraliyet eğitimi almış olan bir oyuncu olan Sir Alexander Dane Lazarus karakterini başarıyla canlandırır. Aynı zamanda açıkgözlü, zeki ve psionik güçleri olan bir uzaylıdır. -Galaxy Quest (1999)
Buddy’nin biyolojik babası olan Walter Hobbs, New York’ta çocuk kitapları basan bir kitabevinde çalışmaktadır. Aynı zamanda Noel Baba’nın yaramaz çocuklar listesindedir. -Peri (2003)
Wallace’ın adanmışlığı ve cesaretinden güç alan ve İskoç kraliyetinin en büyük varisi olan Robert the Bruce siyasi güç elde etmek adına Wallace’a ihanet eder. -Cesur Yürek (1995)
Donanma takımın teknisyeni olan Er Hudson gerçeği altını çizerek belirtmek gibi bir huya sahiptir. ‘Dostum, bu sefer işimiz bitti. Oyun bitti! Geriye yapacak bir şey kalmadı’. -Alien (1986)
Baş Düşman
‘Baş düşman ne demektir, bilir misin? Hak edilmiş bir cezanın uygun biri tarafından infaz edilmesidir. Bu durumda tam bir baş belasıdır.’ -Tuğla Kafa (Snatch filminden)
Yunan Mitolojisinde ‘Nemesis’ yani can düşmanı, infazın ve ya intikamın tanrıçası olarak geçmektedir. Kelime, Yunancada nemein kökünden yani ‘hak edilenin yerini bulması’ türetilmiştir.
Romalılar Yunan Nemesis’i Invidia ile eşleştirler -kimi yerde Pax-Nemesis olarak adlandırılır- ve gladyatörlerin tanrıçası ve kimi muzaffer komutanın taptığı bir tanrı olarak görürlerdi. Şair Mesomedes, Nemesis’i hayatın ‘dengeleyici kanadı’ ve ‘adaletin kızı’ olarak ele almaktadır. Ancak Nemesis’in bir tanrıça ve adaletin kılıcı olarak ele alındığı bu kavram günümüzde doğal olarak çok farklı bir anlama sahiptir.
Günümüzde Nemesis kavramı baş düşman olarak, bir kahramanın aşağı yukarı aynı özelliklerini paylaşan ancak kişilik olarak tam tersi olan bir karakter olarak kullanılmaktadır. Sir Arthur Conan Doyle’ın ‘Sherlock Holmes’un Maceraları’ eserinde Profesör James Moriarty Sherlock Holmes’un baş düşmanı olarak geçmektedir. İkisi de iyi eğitimli entelektüellerdir. İkisi de kıvrak ve analitik zekalara sahip olsalar da Moriarty kötülüğün vücut bulmuş hali olarak resmedilir. Zekasını iyilik için kullanan Holmes, Moriarty’yi “Suçun Napoleon’u” olarak tarif eder.
Moriarty Holmes’un baş düşmanı dolayısıyla hikayenin en has kötü adamıdır. Ancak baş düşmanın bir hikayedeki tek görevi kötü adam olmak demek yetersiz kalmaktadır. Hatta kimi durumlarda baş düşman, hikayenin ilerlemesini sağlayan yan karakter rolünü de üstlenebilir. Sorun çıkarmak, kahramanı amacından uzaklaştırmak için fırsat kollayan bir dost olarak da görülebilirler. Bunun sebebi olarak amaçlarının çatışmasına da gerek yoktur. Baş düşman sadece kahramandan nefret ettiği için bile böyle bir yola girebilir. Kahramanın yok edilmesi durumunda, baş düşmanın nefret edeceği biri kalmayacağı için kahramanın ölmesi işine gelmez. Bu yüzden yolun sonuna gelindiğinde baş düşmanın kahramanın safına geçerek ortadaki gerçek düşman ya da soruna karşı beraber mücadele ettikleri de olur.
2010 yapımı TV dizisi Spartaküs’te bunun için iyi bir örnektir. Spartaküs’ün baş düşmanının, sahibi Batiatus ve kendisi gibi bir gladyatör olan Crixus olduğu çok açıktır. Crixus şampiyonluğunu Spartaküs’e kaybeden başarılı gladyatörlerden biridir. Crixus’un, mağlubiyetin ardından Spartaküs’e olan nefreti körüklenir ve tüm benliğiyle Spartaküs’ten intikam almak için hazırlanır. Buna rağmen Crixus, söz konusu Batiatus’un evini dağıtmak olduğunda gücünü Spartaküs ile birleştirmekten çekinmez.
TV ve Filmlerde Baş Düşman Örnekleri:
Spartaküs gibi bir gladyatör olan ve ‘Capua Şampiyonu’ ünvanının eski sahibi Crixus. -Spartaküs: Kan ve Kum (2010)
Jerry’nin alt katında yaşayan Newman. -Seinfeld (1992-1998)
Genelde yumuşak huylu biri olan Çavuş Elias ile ters düşen sert mizaçlı eğitim çavuşu Barnes. -Müfreze (1986)
John Forbes Nash’in Princeton’daki rakibi ve Carniege bursu sahibi Martin Hansen. -Akıl Oyunları (2001)
Ripley ve ekibinin LV-426’ya ulaşması sırasında onlara eşlik eden, Weyland-Yatari şirketinin avukatı Carter Burke. -Alien (1986)
Jerry Maguire’in yetiştirdiği birisiyken, Jerry’yi kovmakla görevlendirilen ve Jerry’nin keşfettiği ligin en umut vadeden genç oyuncusu olan Frank Cushman’ı elinden alan Bob Sugar. -Jerry Maguire (1996)