Karşı konulamaz şekilde olmaya mahkum bir takım olaylar vardır. Geceleri ay çıkar, güneş her sabah doğar ve insan her zaman Doğa Ana’nın gücüyle yüzleşmek zorundadır. Bunu sadistçe bulabilirsiniz ancak film endüstrisi insan soyunun doğa tarafından yok edildiği hikayelere (Armageddon, Kurtuluş Günü vs.) karşı inanılmaz bir ilgi besler. Yine de doğa ve insanın karşı karşıya gelmesi dünyanın yok edilmesinin dışında da işlenebilecek bir konudur. Bu filmler doğada yer alan tek bir canlı ile mücadeleyi ele alabildikleri gibi (Jaws) daha karanlık gelecek tasvirleri (distopya) üzerine de kurulabilirler. İnsan ve doğa karşıtlığı teknolojinin gelişimine paralel de işlenebilmektedir. Bu gibi filmler daha çok doğanın asli unsurlarıyla oyun oynamanın tehlikesine dikkat çeker. Teknolojinin kontrolsüz bir şekilde gelişimi canavarlar ve insanın karşısında türlü tehlike ve engeller (Jurassic Park) yaratabilir. Aksiyon filmleri de insan ve doğa karşıtlığını sıkça işlemektedir. Ancak filmin türü ne olursa olsun konu doğanın inanılmaz gücüne karşı insanın onu muhafaza etmesi gerektiği fikri üzerine kuruludur.