TRT Ortak Yapımı “Rafadan Tayfa: Hayrimatör” Filminin Galası Gerçekleşti

TRT Çocuk’un sevilen kahramanları Hayri, Kamil, Akın, Sevim, Hale ve Mert’in geçmişin ve geleceğin tam ortasında “dev” bir maceraya hazırlanmalarını konu alan TRT ortak yapımı “Rafadan Tayfa: Hayrimatör” filminin galası gerçekleşti.

TRT ortak yapımı “Rafadan Tayfa: Hayrimatör” filminin galası gerçekleşti. Atlas 1948 Sineması’nda düzenlenen galaya; Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, TRT Genel Müdürü Mehmet Zahid Sobacı’nın yanı sıra çok sayıda davetli katıldı.

Ersoy: “Yerli animasyon yapımların izlenme oranı daha yüksek”

Gösterim öncesi basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Bakan Ersoy, animasyon filmlerini önemsediklerini belirterek, “Animasyon filmlerinin dijital dünyada, görsel ve işitsel medyada pasta payı her geçen gün artarak devam ediyor. Dünya genelinde yüzde 25’lere varan bir pasta payı var. 2023’te Türkiye’de 12’si yerli 63 tane animasyon film gösterime girdi. Bunların da pasta payı yüzde 32-33 seviyelerine kadar çıktı.” dedi.

Ersoy, animasyon türünde yerli yapımların izlenme oranının yabancı filmlere göre daha yüksek olduğuna dikkati çekerek şunları kaydetti:

“Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak animasyon filmlerin, Türk kültürünün ve ahlaki değerlerinin küçük yaşta aşılanması açısından çok önemli bir yeri olduğunu düşünüyoruz. O açıdan da 2015’ten itibaren her sene artan oranlarla, uzun metrajlı animasyon filmlerine verdiğimiz destekleri arttırıyoruz. Yerli animasyon filmlerinin izlenme sayılarının her sene artarak devam etmesi de verdiğimiz desteğin yerini bulması açısından çok önemli. Bizi açıkçası mutlu ediyor. Bu vesileyle yerli yapımları tebrik ediyoruz.”

Rafadan Tayfa filmlerinin kültür varlıklarının olduğu noktalarda çekildiğini aktaran Ersoy, Göbeklitepe, Galata Kulesi temalarına yer verildiğini, bu açıdan da çok önemli bir işlevi yerine getirdiğini ifade etti.

Kacır: “Unutulmaz izler bırakan yapımların çoğalması bizim için çok kıymetli”

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır da Rafadan Tayfa’nın Milli Teknoloji Hamlesi’nde kendilerine yol arkadaşı olduğunu söyleyerek, “Rafadan Tayfa, Türkiye’nin kendi teknolojisini kendi geliştirebilen bir ülke olması yolculuğunda çocuklarımızın bu sürece dahil olabilmesi, Türkiye’de, teknolojide yaşanan gelişmeleri eğlenerek öğrenebilmeleri açısından bugüne kadar çok büyük bir rol üstlendi.” değerlendirmesini yaptı.

Kacır, yerli yapımların kendileri için çok kıymetli olduğunu dile getirerek şöyle devam etti:

“Bakanlık olarak tıpkı araştırma, geliştirme ekosistemini desteklediğimiz gibi, endüstriyel tasarım çalışmalarını, tasarım merkezlerini de güçlü şekilde destekliyoruz. Halihazırda Türkiye’de 400’e yakın tasarım merkezinde ekiplerin yürüttükleri yaratıcı endüstri çalışmalarına katkı sunmaya, destek olmaya devam ediyoruz.”

Bakan Kacır, gala gösteriminin aslında birkaç gün önce Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleştirileceğini hatırlatarak, “Malumunuz hafta sonu bir terör saldırısı yaşadık ve 12 evladımızı şehit verdik. Bundan dolayı da gala gösterimini bugüne ertelemiş olduk. Bugün Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımızın himayesindeki çocuklarımız da gala gösteriminde misafirimiz olacaklar. Aynı zamanda şehitlerimizin çocukları da burada gala gösteriminde bizimle birlikte olacak. Allah milletimizi, evlatlarımızı ve çocuklarımızı korusun. İnşallah Rafadan Tayfa: Hayrimatör’ün yolu açık olsun, gişesi bol olsun.” ifadelerini kullandı.

“Gayemiz çocuklarımızın zihinsel ve fiziksel gelişimlerine katkı sunmak”

TRT Genel Müdürü Mehmet Zahid Sobacı ise Rafadan Tayfa filmlerinin çocukların yanı sıra yetişkinler tarafından da ilgi gördüğünü aktararak, “Söz konusu çocuk olduğunda TRT olarak emanet zihin ve kalplerle muhatap olduğumuzun bilincinde içeriklerimizi üretiyoruz. Çok büyük bir hassasiyet gösteriyoruz. En temel gayemiz çocuklarımızın zihinsel ve fiziksel gelişimlerine katkı sunmak.” şeklinde konuştu.

TRT’nin Türkiye’deki animasyon sektörüne çok büyük bir destek verdiğinin altını çizen Sobacı, animasyon sektörünü TRT Çocuk olmadan değerlendirebilmenin çok mümkün olmadığını aktaran Sobacı, “Bugün gelinen noktada animasyon sektörünü ve Rafadan Tayfa’yı TRT olmadan, TRT Çocuk olmadan konuşabilmek, değerlendirebilmek çok da mümkün değil. 2022 yılında TRT’nin ortak yapımı olarak beyaz perdeye taşıdığı animasyonlar 3,6 milyon izleyiciye ulaştı. 2023 yılına baktığımızda yine TRT’nin beyaz perdeye taşıdığı animasyonlar 4 buçuk milyon izleyiciye ulaştı. Bugün itibarıyla, Rafadan Tayfa: Hayrimatör filmi TRT’nin bu yıl beyaz perdeye aktardığı 11’inci animasyon filmi. Rafadan Tayfa’nin ilk üç serisi; Dehliz Macerasi, Göbeklitepe ve Galaktik Tayfa da toplamda 8 milyon kişi tarafından izlendi.” şeklinde konuştu.

Yurtdışında yoğun ilgi gördü

Bu yıl vizyona giren on birinci TRT ortak yapımı animasyon film olan “Rafadan Tayfa: Hayrimatör”, Türkiye’de aktif olan tüm sinema salonlarında vizyona girerek döneminin lokasyon rekorunu kırdı. Film, ayrıca 28 Aralık’ta Avusturya, Belçika, Danimarka, Fransa, Almanya, Hollanda, İsviçre ve Birleşik Krallık’ta da 98 sinema salonunda vizyona girdi. Yurtdışındaki sinemaseverler tarafından büyük beğeni gören film, 5 Ocak’ta ise Azerbaycan’da vizyona girecek.

Rafadan Tayfa’nın son macerasını aktaran TRT ortak yapımı “Rafadan Tayfa: Hayrimatör” filminin yönetmenliğini serinin diğer üç filmini de yönetmiş olan İsmail Fidan üstleniyor. Fidan, aynı zamanda filmin müziklerine de imza attı. Yapımın senaryosunu ise Arzu Yurtseven kaleme aldı.

Filmin konusu:

Uzaya çıkan en genç insan olarak oldukça popüler olan Hayri’nin “Yüzyılın İcadı” olarak tanıttığı ve mühendislik harikası olarak tasarladığı “Hayrimatör”, Zobi’nin de desteğiyle çalıştırılır; ancak bu kez de kötüler devreye girecektir. İcadın kötülerin ele geçirmesi halinde, tüm dünya büyük bir tehlike ile karşı karşıya kalacaktır. Hayri, Kamil, Akın, Sevim, Hale ve Mert’i bu kez hiç olmadığı kadar zorlu bir görev beklemektedir.

TRT Ortak Yapımı “Nefes – Yer Eksi İki”nin Galası Gerçekleşti

Türk sinemasında yeni bir Mehmetçik destanının yazılacağı ve Türkiye’nin yakın geçmiş tarihine çarpıcı bir bakış sunacak olan TRT ortak yapımı “Nefes – Yer Eksi İki” filminin galası İstanbul’da gerçekleşti.

1993 yılında Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin zorlu ve çetin şartlarında kesişen hikayeleri konu alan TRT ortak yapımı “Nefes – Yer Eksi İki” filminin galası İstanbul’da gerçekleşti. 15 Aralık’ta vizyona girecek olan filmin galasına; İstanbul Valisi Davut Gül, TRT Genel Müdür Yardımcısı Muhammed Ziyad Varol, yapımcı Mustafa Cihat Durmuş, filmin oyuncularından Murat Yıldırım, İlker Aksum, Şahin Kendirci, Bestemsu Özdemir, Arda Anarat, Eren Hacısalihoğlu ve film ekibi katıldı.

“TRT, terörle mücadelede farkındalık oluşturmak için üzerine düşen vazifeyi yerine getiriyor”

Gecede basın mensuplarına açıklama yapan TRT Genel Müdür Yardımcısı Muhammed Ziyad Varol, Türkiye’nin terör konusunda çok önemli badireler atlattığını ve çok büyük sınamalardan geçtiğini ve yıllar boyunca birçok evladını şehit verdiğini, birçok gazisini ve şehidini geride bıraktığını ama asla bunları unutmayan bir ülke olduğunun altını çizdi ve konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Bugünlere belki geldiğimizde bu hadiseler birer eski durumları ifade ediyor olsa da hafıza-i beşer nisyan ile malul ama biz özellikle TRT olarak bu tarz yapımlarımızla hem şehitlerimizin hatırasını yâd etmek hem de terörle mücadelenin sadece teröristlerle mücadele etmek olmadığını, aynı zamanda bu noktada farkındalık oluşturmak gerektiğini TRT olarak, kamu yayıncısı olarak üzerimize düşen vazifeyi yerine getiriyoruz. Tıpkı çok kısa süre önce şehit öğretmenimiz Aybüke Yalçın’ın anısına hayata geçirdiğimiz şu an vizyonda bulunan ‘Aybüke; Öğretmen Oldum Ben!’ adlı filmimizde olduğu gibi. Ya da Eren Bülbül’ün hatırasını nasıl geçen sene yâd ettiysek bu filmimizle de yine 1993 yılında hasıl olmuş hayata geçmiş o dönemin bir çok gerçek şahsiyetini, şehitlerimizi, kahramanlarımızı yansıtan çok kıymetli güzel bir proje.”

“Oyuncular ve yapım ekibimiz kahramanları temsil ettiklerini hissettirdi

Filmi izlerken çok duygulandıklarını ifade eden Varol,  “Umarım biraz sonra izleyicilerimiz, hafta sonu da sinema izleyicilerimiz de bunu göreceklerdir. Oyuncularımız her anlamda kahramanları temsil ettiklerini en ince ayrıntısına kadar hissettirdiler, yapımcımızın ve yapım ekibimizin de bu duyguyu layıkıyla yerine koyduğu çok güzel bir iş oldu. Ben bu vesileyle bugüne kadar kaybettiğimiz tüm şehitlerimizi tekrar rahmetle minnetle yad ediyorum. Gazilerimize hürmet ediyorum. İnşallah o günler geride kaldı ve bir daha böyle dönemlerden geçmeyecek ülkemiz. Umarım Türkiye’de olduğu gibi dünyada da barışın egemen olduğu bir gelecek hepimizin önünde olsun,” ifadelerini kullandı.

“Onlar; asıl unutursan ölür!”

Filmde Tayfun Yüzbaşı karakterini canlandıran Murat Yıldırım gala öncesi yaptığı açıklamada “Bizim için uzun bir süreçti ama artık beklenen sona geldik. Size bir film sunacağız şimdi. Türkiye’nin bir gerçeğini işlediğimiz filmimiz hepimizin filmi. 90’lardaki karakol baskınlarını anlatan çok gerçek bir hikâye. Yazarımız Hakan Evrensel, yönetmenimiz Ozan Uzunoğlu, tüm oyuncularımız büyük emek harcadı bu filmde. Üzerimizde büyük bir sorumluluk vardı. Umarım yerine getirebilmişizdir. ‘Onlar; asıl unutursan ölür!’ diyordu Tayfun Yüzbaşı, biz de hatırlatmak istedik,” dedi.

Gazeteci Ufuk karakterini canlandıran oyuncu İlker Aksum ise, “Ben bir savaş muhabirini oynuyorum ama otuz yıldır zaten askeriyenin içerisindeyim. Babam savaş pilotudur. Burada terörü anlatıyoruz. Terör ile 40 yıldır uğraşan bir ülkeyiz. Anlatmak istediğimiz, terörün ne kadar lanet, dehşet verici bir şey olduğudur. Umarım bundan bir an önce kurtuluruz. Yapımcımız Mustafa Cihat Durmuş’un çok emeği geçti. Yönetmenimize, senaristimize, kadromuza bir kez daha teşekkür ediyorum,” açıklamalarında bulundu.

“Türkiye’nin 90’lı yıllardaki terör sorununa dair fikirleri olsun istedik”

Filmin yönetmeni Ozan Uzunoğlu, gerçek bir hikâyeyi değerli bir kadroyla etkili bir şekilde aktarmanın mutluluğunu yaşadığını ifade ederek, “Bu film sadece izleyip geçebileceğimiz bir film değil. Oradaki gerçek kahramanların yaşadıklarına dayandığı için izleyicilerin Türkiye’nin 90’lı yıllarındaki terör sorununa dair önemli fikirleri olsun istemiştim. Bu topraklar için ne gibi fedakarlıklar yapıldı bunun altını çizmek için tarihe not düşen bir film yaptığımızı düşünüyoruz,” şeklinde konuştu.

İlk Nefes filmi ile “Nefes – Yer Eksi İki” filmi arasında yaklaşık 14 yıl olduğunu aktaran senarist Hakan Evrensel, “İlk filmde 45 saniyelik bir diyaloğumuz vardı. ‘Bir şehit haberi ortalama 45 saniyede unutuluyor.’ Ben bu 14 yıl içerisinde bu sürenin daha uzayacağını düşünüyordum ama daha da kısaldı. ‘Nefes – Yer Eksi İki’ filmi kanıksanan, unutulan insanların hikayesini anlatmaya çalışıyor,” sözlerine yer verdi.

Gerçek hayat hikayelerini çarpıcı bir kurguyla anlatacak filmin yapımcılığını Mustafa Cihat Durmuş, yönetmenliğini Ozan Uzunoğlu üstlenirken, filmin senaryosu Hakan Evrensel tarafından kaleme alındı. İki bin metre yükseklikteki bir karakolda geçen ve bölgede görev yapmış birçok gerçek kahramandan izler taşıyan film, her ne pahasına olursa olsun görevini bir an bile bırakmayan onurlu Mehmetçiklerin hikayesini anlatıyor.

TRT ortak yapımı “Nefes – Yer Eksi İki” filmi 15 Aralık’ta sinemalarda.